Hava Durumu

Kin kusanlar

Yazının Giriş Tarihi: 07.10.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.10.2020 07:30

Birileri öyle nefret dolu ki. Her şeye kızgınlar her şeyden nefret ediyorlar. Ne olursa olsun çok iyi bir olay dahi olsa kin kusuyorlar. Her daim bir bahaneleri var nefret kusmak için.

Halk adamı diye geziniyorlar ortalarda.

Bir de halkı temsil ediyorlar.

Ama ne halktan memnunlar ne memleketten memnunlar ne coğrafyadan memnunlar ne devletten memnunlar. Ama halk adamı onlar.

Ben halkın sesiyim diye ortalarda bas bas bağırıyor ama karşısına ben temsilcisiyim diye gerindiği halk çıkınca, burun kıvırıyor. Cahil diyor, koyun diyor, küçük görüyor.

Halk başka telden çalıyor onlar başka telden.

Ama benim dikkat ettiğim bir şey var. En bariz gözüme çarpan. En çok da olduğumuz şeyden nefret ediyorlar. Kimliğimizden.  Bastırmaya çalıştıkları ama anca bu kadar becerebildikleri bir kinleri var.

Bizden ve bizim gibi olan herkesten...

Hatta bizim gibi düşünenden de...

Hatta ve hatta empati dahi kurandan da...

Bu öyle bir nefret ki tüm benliklerini kaplamış artık ondan başka bir şey düşünemez olmuşlar.

Yok ama benim şaştığım olayda şu madem burada ne işin var. Bu içsel karanlıkla yaşanır mı?

Git. Mutlu olduğun yere git. Girmek istediğin olmak istediğin insanların arasına git. Olmak istediğin coğrafya ya git. Olmak istediğin düşüncelerin arasında dolaş. Neden bu kendine işkence. Sadece kendine de değil bize de işkence. Sana inanan insanlar var. Bu nefret ettiğin görüşlerde olup da senide adam yerine koyup da vekili sananlar var. Benim sesim deyip kucak açanlar var.

Böyle düşünüyordum. Neden buradalar? Ama anladım sanırım.

Dertleri başka. Dertleri başka insanlar başka coğrafyalar değil. Dertleri biziz. Biz.

Biz neden böyleyiz. Tek gayeleri bizi değiştirmek. Burun kıvıra kıvıra, iğrene iğrene zorda olsa bizi değiştirmek. Hedefledikleri özendikleri o hayatlara benzetmeye çalışmak. Nefret etseler dahi yapmak istiyorlar başarmak istiyorlar. Ben yaptım, ben değiştirdim, ben başardım duygusunu tatmak istiyorlar. Sonrada eserlerinin karşısına geçip seyretmek istiyorlar mest bir şekilde.

Büyük hayaller. Israrcılar da üstelik. Ne diyelim kolay gele. Ama sanırım unuttukları bir şeyler var. İlk değiller ki. Ezelden beri var bunlar. Yüzyıllar geçiyor ama bu inat devam ediyor. Bakalım kim kazanacak. Biraz uzun bir zaman oldu. Benim hatırladığım Selçuklu'dan beri var bu hayalleri.

Sahi ne kadar olmuş?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.