Hala inanan var mı merak ediyorum?

Cumhuriyet sisteminin amacı nedir?

Niçin benimseriz ve kendimize en yakın yönetim şeklinin bu olduğunu düşünürüz?

Çünkü adalet ararız, hak ararız, söz hakkı ararız ve bu yüzden Cumhuriyet deriz. Benimde sözüm geçsin benim isteklerimde göz önünde bulundurulsun. Bende herkes gibi yasayabileyim. Amaç budur bu yönetim şeklinde ve böylelikle kendine vekiller belirlersin. Onları sen seçersin. Ve sonra dersin ki sen benim sesim ol, elim, ayağım, kulağım ol. Benim isteklerimi hedeflerimi sen anlat hayata geçir. Çabala, çalış, anlat, uygula dersin. Yani hükumette muhalefette halk için orada. Asıl gaye halkı yaşatmak, refah seviyesine ulaştırmak. Halkla birlikte devleti de kalkındırmak ve söz sahibi yapmak. Burada hükumetle beraber muhalefete de çok iş düşüyor. Hükumet tek başına çok da anlamlı değil. Yanına yanlışını doğrusunu anlatacak yol gösterecek alternatif sunacak birileri lazım. İşte muhalefet dediğimiz kavram tam da olarak bu işe yarar. Aslında bu ikisi ayrı değil bir bütündür. Bütünlük içinde ayrılık, ayrılık içinde bütünlük gibi. Karmaşık gözükse de birbirinin zıttı gözükse de bir elmanın yarısı gibidirler ayrılamazlar. Aslında birbirlerinin yol göstericileridir. Her ikisi de tek başına anlamsız kalır.

Yani tüm bunlar dünya da karşılık bulan tabirlerdir. Bizde işler tam olarak da böyle yürümez ne yazık ki.

Cumhuriyette aşağı yukarı amaç budur amma gel gelelim her şey de olduğu gibi biz bunu da yanlış algılamışız galiba. Karşıdan görülen o.

Bizde iktidar da olan kimseyi dinlemez, muhalefette olanın da ondan farkı. Adı muhalefet ya her şeye muhalefet olmak zorunda. İyiye de kötüye de.

Eee hani amaç neydi?

Biz niye buradayız, bizim görevimiz ne? Diye soran çıkmaz. Yeter ki orada olalım gerisi teferruat. Oraya bir çıkan kendini kaybediyor. Amaç "halk" iken "ben" oluyor.

Bak herkesin hatası olabilir amenna. Kimsenin buna bir şey dediği yok. İşler her zaman dört dörtlük gitmez. Kar zarar hesabı yaparsın hangisi ağır basarsa aklın neye yatarsa onunla devam edersin.

Ama bazı şeyler vardır ayan beyandır, tartışmaya lüzum yoktur. Karı da zararı da ortadadır. Baktın bir şeyde gerçekten " halk" ön planda, baktın hakikaten " devlet" kazanacak susarsın, kabul edersin hatta ve hatta olması gereken takdir edersin.

Ama gelin şu haberi okuyalım beraber;

"Eski CHP Milletvekili Haluk Pekşen, dünyanın en önemli ve hareketli havalimanları arasında gösterilen İstanbul Havalimanı ile ilgili "iktidara gelmeleri halinde İstanbul Havalimanı'nı kargo uçuşları için kullanacaklarını, Atatürk Havalimanı'na geri dönüş yapacaklarını ifade etti." ifadeye bak, açıklamaya bak.

Marmaray'a da, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne de, Osman Gazi Köprüsü'ne de aynı şeyi yaptılar.

Ben şimdi bu saatten sonra ne düşüneyim?

İyilik mi? Bu devletin iyiliği mi gerçekten? Bunlar hakikaten bizi mi düşünüyorlar? Yoksa bu bir zapdedilemeyen bitmeyen kinin eseri mi? Kin duy beni ilgilendirmez sevme bana ne! Ama ben ne düşüneyim?

Bu kadar kısa sürede dünyada ilk sırada yer alan bir havalimanını kapatmak istemek bize yapılan bir iyilik midir?

Yok öyle sormayayım bu açıklamadan sonra hakikaten bunda bir hayır niyet gören var mı Allah aşkına çok merak ediyorum.