Hava Durumu

Geçmişi unuttuk

Yazının Giriş Tarihi: 15.01.2020 06:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.01.2020 06:50

Millet olarak geçmişten ders çıkarmak yerine unutmayı tercih ediyoruz. Geçmişten güç almak yerine yok saymayı evla görüyoruz. Hiç olmamış gibi hiç yaşanmamış gibi varsayıyoruz. Halbuki ders ala ala bugünlere gelseydik şayet, hem içimiz rahat edecekti hem şükretmesini bilecektik hem daha da ilerilere gitmek için bir çabamız bahanemiz olacaktı.

Her şeyde bu öyle değil mi? Seni öldürmeyen şey güçlendirir. Evet güçlendik ama eksik...

Büyük şeylere hiç girmeyeceğim tarihimize falan en basitinden örnek vereceğim.

Geçen gün şehir hastanesine gittim. Daha hiç gitmeden evvel hakkında çok şey duymuştum. Olmamış, uzakmış, eksikmiş, gedikmiş, sular basmış öyleymiş böyleymiş bir sürü yorum. Ee haliyle gözümde canlanan başka oldu. Ve ilk gittiğimdeki tepkimde "bu mu olmamış!" olmuştu. Olmayan neydi?

Devasa büyüklükteydi, aşırı lükstü. İçerisinde yaşlı hastaları taşımak için girişte golf arabaları, her hastayı taşıyan hasta bakıcı eşliğinde tekerlekli sandalyeler, her yerde görevliler, güvenlikler, son moda dizayn, son teknoloji aletler... Devlet hastanesi miydi burası? Haa evet su basmıştı bizzat şahit oldum, klima arızalanmış ve bir koridor sular içerisindeydi (!) Buysa konu şayet şikayet edilen buysa ben kendi gözlerimle gördüm evet.

İçerisinde kaybolacak kadar, kapıyı bulamayacak kadar büyük bir Devlet hastanemiz var ama memnun değiliz. Olamayız da zaten. Dedim ya geçmişi unutuyoruz. Benim çocukluğuma denk geldi. Ben bizzat çok şey yaşamadım ama ya anne babalarımız. Benim yaşadıklarım bana yetti ya onlar ne yapsınlar. O zaman ki imkanlar öyleydi.

Benim denk geldiklerim saatlerce süren ilaç kuyrukları, doktorların azarlamaları, hemşirelerin yüz vermeyişleri, saatler süren muayene kuyrukları, aylar süren tahliller... Acil hastan varmış, hayati tehlikesi varmış ne yapalım sıra var 6 ay bekleyecekti.

O ilaç kuyrukları hiç gözümün önünden gitmez. Ve bir kere de küçücüğüm hemşire azarı yemiştik onu unutamıyorum. O hemşireden o kadar korkmuştum ki benim gözümde devasa korkunç bir şeye dönüşmüştü çocukluk işte.

Şimdi yetişkinler şöyle dursun herhangi bir çocuğa bağırabilirler mi? O çocuk kendine bağırtır mı?

Çünkü yaşamadı bilmiyor. Bilmesinde zaten. Bir daha yaşamayalım o günleri.

Ama işte o zorlukları unutursan şimdikinden hiçbir zaman memnun olmayacaksın. Hep daha iyisi hep daha güzelini isteyeceksin. Ne olsa az eksik göreceksin. Tamahkârlık ne demek bilmeyecek yeni nesil. Çünkü aslında varlığa doğdular. Kim ne derse desin ferahlık rahatlık var şuan yaşantılarımız da. Kriz halimiz bu şekil. Zor zamanlarımız böyle. Bunlar zor dediğimiz yaşantımız. Hadi çocuklar görmedi asıl zorlukları ya biz. Bizde unuttuk.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.