Hava Durumu

Durum vahim

Yazının Giriş Tarihi: 02.10.2021 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.10.2021 06:30

Sabah sabah çok sinirlerim bozuldu. Öğle oldu hala kafamı toparlayamadım.

Sabah oğlumla markete gittik oradan parkımıza uğradık ve bir komşumuzla karşılaştık. Oğlumla aynı yaşta otizm teşhisi konulmuş bir oğlu var onun da. Parkta oynamaya başladılar birlikte bizde sohbete daldık.

İmtihan dünyasındayız hepimiz, farklı farklı yerlerden sınanıyoruz, sınavsız geçen yok buralardan ama en zoru galiba evlat üzerine olanı. "Erkencisiniz sizde bizim gibi"den bir açıldı konu hiç tahmin edemeyeceğim yerlere kadar geldi. Hâlbuki neşeli başlamıştım güne ama dinledikçe başıma ağrılar girdi. İnsan anca başına gelince bazı şeyleri öğreniyor yoksa hiç bir şeyden haberimiz olmuyor maalesef. Otizmin nedenlerinden, sebeplerinden, etkilerinden, zorluklarından konuştuk daha doğrusu o anlattı, ben de dinledim. Meğer neler neler varmış, oluyormuş, yaşanıyormuş da dünyadan haberimiz yokmuş. Evladı için her yolu deneyen elinden geldiğince uğraşan bir anne. İnsanüstü enerji sarf ettiklerinden, içinde bulundukları durumun aşırı zorluğundan, karşılaştıkları durumlardan, okuduğu makalelerden, gittiği doktorlardan, edindiği bilgilerden bahsetti.

Bunlar bile çok ağırken beynimin zonklamasına sebep olan o cümleyi kurdu;

"Bilmem farkında mısın, daha önce hiç dikkatini çekti mi, bilmiyorum ama artık her köşe başı rehabilitasyon merkezi açılıyor, alakalı alakasız her yere. Eskiden bu kadar görmezdik şimdi her yerde var aramana bile gerek kalmıyor direk karşına çıkıyorlar senin."

Ve bunları söylerken gözlerim bir yerde takılıp kaldı. Baktığım yer evimizin tam karşısına yeni açılan bir rehabilitasyon merkeziydi...

Gerçekten daha önce hiç fark etmemiştim, o anlattıkça gözümün önüne geldi, benim oturduğum yerde kısa mesafelerde hem de... 2 yada 3 tane rehabilitasyon merkezi var. Söylediği oran ise çok korkutucu "her 38 çocuktan bir otizmli..." " ya öyle doğuyorlar ya da nedenini bilmediğimiz yan etkilerden sonradan oluyorlar."

"Ve çok acı bir gerçek ama yapılan araştırmalara göre 2028 yılına kadar bu oran 2 çocuktan 1'i ne düşecek deniyor." dedi. "Ne diyorsun dedim." sadece.

Anlattıkları dehşet verici. "Ben artık dedi ne yapacağımı neye inanacağımı şaşırdım nereden tutsam elimde kalıyor çok korkularım var, nasıl cesaret edeceğim bir daha çocuk sahibi olmaya, peki oğlum yalnız ne yapacak, ömür bu elbet bir gün bitecek o zaman ona ne olacak..." Bitmek bilmeyen endişeleri var." O kadar çok nedeninin var olduğu tahmin ediliyor ki, yediklerimizden, içtiklerimizden, giydiklerimizden, kullandığımız ilaçlardan, geçmişte yapılan hatalardan hatta anne babalarımıza kadar uzanıyormuş..."

Geçmişte yapılan bazı yanlış iğnelerin yan etkileri bizim çocuklarımızdan da çıkabilirmiş hatta. Zamanında çocuk felcinden çok ölümler olmuş o zaman çıkmayan yan etkiler nesilden nesle aktarılabilirmiş..." Bunların hepsi varsayım tabi ki. Ama çok korkunç değil mi?

Sonra güldü "Hani ortalık da bir sürü senaryolar dönüyor ya dünya nüfusu azaltılacak diye, dalga geçen de çok ama ben galiba inanıyorum." dedi.

Beynim uyuşuk halde sadece baktım yüzüne. Ne diyebilirim ki, söyleyebilecek bir kelimem yok. Şaşkınım, yılgınım ve sanırım umutsuz...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.