Hava Durumu

Boğuluyorum

Yazının Giriş Tarihi: 01.07.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.07.2020 06:30

Son bir haftadır okuduğum, dinlediğim, gördüğüm her şeyden rahatsızım.

Her şey o kadar kirlenmiş, pis, rezil, kapkara gelmeye başladı.

Görmeyeyim diyorum karşıma çıkıyor, okumayacağım diyorum önüme düşüyor. O kadar içim daraldı ki gözüm hep evladım da. Durup ona bakıp dalıyorum şimdiden derdine düştüm.

Ben bu çocuğu nasıl büyüteceğim?

Ben onu nasıl koruyacağım?

Onu alıp bir cam fanusa koyup ferah içinde günahsız tertemiz yetiştirmek düşüyor aklıma. Sonra diyorum tüm çocukları almalı, arındırmalı, korumalı, saklamalı.

Hepsini...

Bu dünya haddinden fazla kirlendi. Buram buram artık durulmayacak kadar kötü kokular yaymaya başladı. Ben kendi adıma korkarken tedirgin olurken ona nasıl faydam dokunacak?

Ya hata yaparsam? Ya beceremezsem? Ya koruyamazsam?

Eskiden daha çok kız çocuklarını sakınırlardı. Erkek çocuk az büyüdü mü hayatı öğrensin diye bir yere çırak verilirdi yaz tatillerinde. Ya simit satarlardı sokak sokak ya bir tamirciye çırak giderlerdi. Ya da işte kahvede çaycı falan. Ne olursa. Yeter ki paranın nasıl kazanıldığını öğrensin, hayatı bilsin, anlasın, neyin ne olduğunu görsün, kıymet bilsin. Bir korkulursa işte organ mafyasından korkuturlardı bizi. Hep tembih edilirdi: "Sokakta kim ne verirse versin, yemeğin şeker, sakız bile olsa bayıltırlar kaçırırlar Allah korusun"

Bu tembihlerle büyüdük.

Şimdi ne kızı kaldı ne erkeği. Mümkün mü bu zamanda birine güvenmek. Nasıl vereceksin evladını birinin yanına al senden iş öğrensin diye. Mümkünatı var mı ya! Artık kızmış erkekmiş, çocukmuş, bebekmiş fark etmiyor! Allah muhafaza! O kadar iğrençleşti ortalık.  En yakının komşuna dahi güvenemiyorsun olanlar bitenler yüzünden. Markete gideceğim 5 dakikalığına bırakamıyorum evladımı korkuma. Eskiden öylemiydi ya komşu annemiz vardı. Herkesin vardı. Komşu ANNE derdik üstelik. Öyle candan bakar öyle candan severlerdi. Annemiz bizi ona emanet ettiğinde kendi evladını nasıl doyuruyorsa bizi de öyle doyururdu sorardı ne istersiniz ne yersiniz size ne yapayım.

Şimdi evden dışarı adım attırmıyoruz.

Geçen aklıma düştü konusu geçti de benim kardeşim tam 3 yaşında tek başına sokakta hiçbir şey olmadan gayet de güzel oynaya biliyordu. Bir korkumuz çekincemiz yoktu. Çıkıyordu yani. Akşama kadar koştur koştur acıkınca yorulunca gelirdi anca eve.

Hayretler içinde kaldım 3 yaşında ya! Dedim ki "Anne nasıl saldın korkmadan acaba ?"

"Ee o zaman öyle korkularımız yoktu ki aklımıza gelmezdi zaten hep çocuklarda dışarıdaydı herkes öyleydi." dedi.

Doğru. Herkes öyleydi. Şimdi sokakta çocuk bulamıyoruz. Boşuna mı boş bu sokaklar.

Ne yapacağım ne yapacağız bilmiyorum.

Korkuyorum çok.

İçim yangın yeri.

Ben canımdan hayatımdan vazgeçip onun hayatını yaşarken ayağına bir diken batmasın diye uğraşırken bu kadar fedakarlık yaparken başkası gelsin...

Boğuluyorum...

Hâlâ aklından çıkaramıyorum ne okudum ben diye;

"Ensest ilişki yaşayanlara özgürlük istiyoruz, eğer tarafların rızası varsa karışılmasın SAYGI DUYULSUN İSTİYORUZ"!!!!!!!

'Gökkuşağı'mızı kirlettiler, çocuklarımıza göz diktiler, aile yapımızı bozdular...

Şimdi hep beraber düşünelim bu kadar sapkınlık içinde biz ne yapacağız?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.