Hava Durumu

Bilmiyorum ki iyi mi yaptık

Yazının Giriş Tarihi: 04.03.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.03.2020 07:30

Büyük bir acıyla, nefessizlikle, ne yapacağımızı bilemeyecek kadar çaresizlikle ya da o an başka çözüm yolu bulamayarak büyük bir kızgınlıkla (herkese her şeye bu güne kadar olan bitene verilen sözlere tutulmayan vaatlere) bir hızla bir hırsla açtık kapıları. Dedik ki isteyen buyursun. Yol sonsuza kadar açık.

Açıkçası benim de korkularım vardı yalan değil.

Bahsetmiştim. Bazı şeylerden korkmuştum.  Benim de aklımın bir köşesindeydi bu yalan değil. Ben de çözüm olarak gördüm yalan değil. Canımız yandı çünkü. Çok.

Açalım diyordum hep, kimse sözünü tutmadı kimse yükümüzü paylaşmadı eee biz neden duruyoruz diyordum yalan değil.

Çünkü bazı şeyler bize (bile) artık batmaya başlamıştı. Kardeş olduğumuzu unutmaya başlamıştık yavaş yavaş. Olanlar da çabası tabi. Kızamıyordum da kızanlara. Sadece haddimizi aşmayalım diyordum. Sessiz kalıyordum yanlış bir şey derim Allah'ın gücüne gider ne olursa olsun garibanlar sonuçta diye.

Ama pişmanım.

Utanıyorum...

En çok sessiz kaldığıma pişmanım. Şimdi konuşsam ne fayda olan oldu.

Korkularıma pişmanım korktuklarıma pişmanım.

Zorluğu veren Allah kolaylığı da verirdi unuttuğumuza pişmanım. Sabretmek lazımdı. Hiçbir şey kolay değildi ki bu kolay olsundu.

Aklımın ucundan bile geçmesine pişmanım.

Çözüm olarak gördüğüme pişmanım.

Kendimizi onlarla (sözlerini tutmayanlarla) kıyasladığıma pişmanım. Ben Müslüman'ım onlar ise kardeşlerim.

Bazı şeylerin batmasına pişmanım. Kardeş olduğumuzu unutayazdığıma pişmanım.

Onlar Allah'ın emanetleriydi. Kapımıza gelmişlerdi. Buyruluyor ki, "Kapına geleni geri çevirme"

Bunu unuttuğuma pişmanım. Emanetti onlar bize aldık sahip çıkmalıydık sonuna kadar çünkü "Emanete hiyanetlik eden bizden değildir" denmişti. Muhacirdi onlar bize ensar olmak düşmüştü. Kolay mı ensar olmak tabi zordu bilmemiz lazımdı. Aslında baştan kimsenin bizim gibi olmayacağını bilmemiz lazımdı kabullenmemiz lazımdı.

Yüreğim dayanmıyor artık. İyi mi yaptık bilemiyorum.

Acımazsızlar...

Küçücük bebeler var... Allah'ım yardım et.

Gördükçe ağlıyorum istemsizce. Öyle yaş falan da akmıyor bağıra bağıra. Ne olacak şimdi?

Demin gördüm sınırı geçenlere biber gazı atmışlar. O bebeklerin halini görünce kendimden geçtim. Nefes alamıyorlardı. Babaları çıldırmış gibiydi çaresiz bağıra ağlaya oradan oraya koşuşup duruyorlardı. Bir baba kolay mı ağlar? Çocuğunun yanında hem de. Ne olacak şimdi? İnsan olarak bile görmüyorlar onları.

İçim içime sığmıyor kaldırmıyor...

Böyle sadece izlemek sadece ağlamak Allah'ım yardım et demekten başka bir şey yapamamak...

Kaldıramıyorum...

O çocukların hesabını nasıl vereceğiz?

Hata ettik. Hor gördük. Hata ettik. Kimse istemezdi ikinci sınıf olmayı. Kimse istemezdi hor görülmeyi. Kimse istemezdi göçmen olmayı. Kimse istemezdi başka memleketlerde sürgün olmayı. Kimse istemezdi bu hava da ölüme gitmeyi küçücük yavrularıyla... Bile bile ladese...

Kınadıklarımızla imtihan etme Ya Rabbi.

Cahiliz bilmiyoruz affet. Bizi memleketsiz öksüz yetim bırakma Ya Rabbi.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.