Bakalım bu oyun nasıl bitecek?

Uzun zamandır devam eden bir dizi furyası aldı da gidiyor. Bu da bize pandeminin bir getirisi oldu. Pandemi de insanların çok fazla boş zamanı oldu (!) malum. İşte bir şirket de fırsattan istifade diyerekten oda aldı başını gitti rekorlar üstüne rekorlar kırıyor. Neredeyse evine üyelik almayan kalmadı. Gerçi bunu da anlamış değilim. İzlenmedik bir tane yapımı kalmadı. Tek bizde değil dünyanın her yerinde diziler filmler çekti ve çekmeye de devam ediyor. Bugüne kadar en çok izlenen diziler bu platformdan çıktı. İstemediğiniz kadar dizi, film, belgesel ve istemeyeceğiniz (istemememiz gereken) kadar içerik. Bu arada rezilliğin bini de bin para. Her türlü pislik, ahlaksızlık, edepsizlik, aykırılık, şeffaflık bu yapımlarda. Hepsinde de mi olur evet hepsinde de var istisnasız. Ben bilerek ve isteyerek olduğunu, kasıtlı kurulduğunu, bilerek böyle projelere yer verildiğini düşünüyorum. Şunu gördüm ki bu hayatta hele ki böyle büyük şirketler de hiçbir şey tesadüf değildir. Her işin bir matematiği, ileri düşüncesi, bir getirisi vardır. Hedeflenen bir amaç vardır. Bundaki amacı da tahmin etmek hiç zor değil. Her şey zaten apaçık ortada adamların ne hedefledikleri de ortada gizli saklı yok yani. Bildiğiniz paldır küldür daldılar piyasaya yaktılar kavurdular bizde sazan zaten hoopp...

Neyse bu malum platform yeni bir rekora imza attı. Bu da herkesçe biliniyor çünkü izlemeyen sanırım bir ben kaldım şiddet kan sevmemde. Of her yerde haberleri, resimleri, kesitleri dolu. Görmeyeceğim desen imkanı yok bir yerden hoop çıkıveriyor karşına. Ana haberlere bile çıktı daha ne diyeyim. Bir fikrim var tabi ki dizi hakkında ne yalan söyleyeyim Kore yapımlarını da severim. Ama izlemedim ve hiç de niyetim yok. Sadece yaşananlar, yazılanlar, gördüklerim ve duyduklarım üzerinden bu fikrim. Beni ilgilendiren kısma geleyim;

Akşam oturuyoruz çay muhabbet, görümcemin oğlu bir anda şarkısını söylemeye başladı. Korece orijinal halini. Baya bildiğin uzun da bir şey ezberlemiş. Mümkünatı yok kulaktan dolma ezberleyemez onu, sürekli duyması lazım. Şok oldum ve dedim ki "Sakın bana izledim deme o diziyi."

Bu arada 8 yaşında daha. O da şaşırdı: "İzlemedim ama oyununu oynuyoruz hep beraber, hem neden ki herkes izledi. Zaten bizim sınıfta bilmeyen izlemeyen yok..."

Dondum.

Ne desem şimdi.

Yaş sınırı +18 dizinin, zaten açıklamada belirtiyor olumsuz etkiler, olumsuz davranışlara neden olur...

Herkes izledi ne demek. Hep beraber oyununu oynuyorlarmış.

"Yani adam öldürüyorsunuz" dedim.

Gülerek "evet" dedi.

Annesinin haberi dahi yok. Ne olduğunu bile bilmiyor. "Ne o Nagihan. Çok mu kötü." 

"Bilmem bir bakın bakalım"

Yaş sınırı +18, bas bas bağırıyor çocuk psikiyatristleri dikkat edin diye.

Ve böyle daha kaç bin çocuk var acaba? Daha ne kadar haberi olmayan ebeveyn.

Sonra bu çocuklar neden bozuk bir değişik bir agresif...

Neden acaba?