Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Araştırılsın istiyorum

Yazının Giriş Tarihi: 01.02.2025 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.01.2025 16:08

İyiyiz, hoşuz da bence ciddi sorunlarımız var. Hatta araştırılması gereken tez konusu olabilecek düzeyde ciddi sorunlarımız var. Bence...

Her şey ama her şeyimiz var. Hatta el yükseltelim istemediğimiz kadar var. Tek bir yerde değil memleketimin her yerinde ayrı bir nimet ayrı bir güzellik var. İnsanımız için de aynı şey geçerli. Her yörenin potansiyeli ayrı ayrı güzel harikulade hatta. Mevlam bu coğrafyayı öyle bir yaratmış ki hayallerimizin ötesinde bir cevher buralar ama kullanmasını bilene.

İşte sorun burada başlıyor, araştırılsın dediğim noktaya geldik; Kullanmasını bilmiyoruz...

Bir değil birçok yönden hazinelerle çevriliyiz. Adım başı bir potansiyel yatıyor bu topraklarda. Ama gel gör ki bizim millet kadar bunu kullanamayan başka bir millet yok şu koskoca dünya üzerinde.

Bak üzerine katmamız gereken hiçbir şey yok her şey hazır ve nazır. Sadece o Allah vergisi hazineyi alacak ve layıkıyla kullanacaksın o kadar.

Bu ya, bu kadar basit. Hiçbir ekstra bir çabaya güce gerek yok. Zamanında alınan alınmış, gösterilmesi gereken çaba gösterilmiş zaten sana düşen şu an bu nimeti kullanmak.

Ama biz onu bile beceremiyoruz.

Öyle güzel yerlerimiz var ki insan görünce "Burası böyleyse cennet nasıl bir yerdir kim bilir" diye istemsiz söyleniyor. Kendi malımıza kendimiz şaşırıyoruz. Ama... Bu ama öyle uzun öyle uzun ki say say bitmiyor.

Dünya lezzetleri sıralamasında ilk 10 un içindeyiz ama Amerika bizim önümüzde... Fıkra bu kadar.

Bakın en basit örnek bu. Al şu kafaları duvarlara duvarlara vur, delirmelik olay.

Zaten halihazırda var olan nefis mi nefis bir güzelliği bile pazarlayamıyoruz. Bak hiçbir katkı yapman dahi gerekmezdi bunun için. Olanı sunacaksın sadece, süslemek dahi gerektirmezdi.

Herkesin güzelliği karşısında hem fikir olduğu yerleri saymayacağım size. Akdeniz, Ege demeyeceğim. Oralara girersek hiç çıkamayız zaten. Olduğum yerden örnekler vereceğim. Bursa’yı ele alalım mı?

Derin bir nefesle başlıyorum.

El birliği ile bir hazineyi mahvettik...

Hepimiz bunda hem fikiriz değil mi?

Ben bu yaşıma kadar olan tüm iyi niyetimi, düzeleceğimize dair inancımı kendi gözlerimle Karacabey’e kurulan sanayiyi görünce yitirdim. Tabii ki biliyordum, duyuyordum ama insan kendi gözleriyle görünce başka oluyormuş. Halı gibi dümdüz, bereket fışkıran milletlerin arayıp da bulamadığı bereket timsali toprakların ortasına sanayi kurmak...

Delirdim. O kadar sinirlendim ki ben bile bu kadar tepkiyi kendimde beklemiyordum. Mahvoldum, kahroldum niye bu kadar üzüldüm bilmiyorum ama o görüntü beni yıktı.

Bursa, adım başı tarih olan bir şehir orası ayrı. Bu ayrı bir konu başlığı, bu çok uzun bir konu.

Ama mesela biz dibimizdeki cenneti Gölyazı’yı bir diziden öğrendik. Alın size bir fıkra daha...

Evet, tüm Türkiye ile beraber bir diziden öğrendik. Gerçi öğrendik de bir şey değişti mi diye sorun. Yıllardır aynı tas aynı hamam gidiyor. 3-5 değişiklikten öteye geçilemedi. Ama böyleyken bile bir potansiyeli var gözümde canlanan şeylere ben kendim şaşırıyorum. Her gittiğimizde aramızda geçen muhabbettir bu. Şuraya şunu yapacaksın, burayı şöyle süsleyeceksin, burası böyle olacak, onlar buraya konacak falan diye hayal kurarız eşimle. Senelerdir... Tık yok. Ancak araç girişi yasaklandı, o bile fark yarattı.

Cumalıkızık bir tık iyi. Orası da bana basık geliyor. Misi de eh gibi, daha çok işi var oranında. Millet bayılıyor ama orası da bana basık geliyor.

Deniz kenarlarına başlayayım. Aldım yine bir derin nefes.

Daha dün Kurşunlu’daydım. Sözde oraları da düzenlediler o da sözde. Bak denizi güzel olmayabilir, belki çoğu yerimizle kıyaslanamaz ama deniz mi deniz öyle bir süslenir ki oralar tadından yenmez. Yine yenmiyor bak. Yine de güzel, Allah vergisi güzel ama daha da güzelleştirmek bizim elimizde.

Tirilye nasıl bir güzergahta? İnsanın içini açıyor ama öyle çok iş var ki. Ama senelerdir dokunulmayan yerlerimiz arasında.

Mudanya’yı saymak istemiyorum bile. "Hadi mahvedelim burayı. Ne yapabiliriz acaba bunun için?" denseydi ancak bu kadar olurdu zaten. Artık gitmek gelmiyor içimizden o derece, her yer beton.

Bakın bunlar en basit örnekler, en yakınımızdaki, gözümüzün her daim önünde olan yerler.

Sinirliyim...

Ayrıca merak ediyorum gerçekten araştırılması gereken bir konu diye düşünüyorum. Neden bu basiretsizlik? Bu kadar güzelliğe imza atan bir milletin torunları olarak neden böyleyiz?

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.