Hava Durumu

Araç mı amaç mı?

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2021 07:30

İnsanoğlundaki bu para sevdası hiç bitmeyecek tükenmeyecek. Dünya kurulalı beri hep kavgamız mal, mülk. 3 günlük dünya için verdiğimiz savaşa bak. Peşinden çektiğimiz cefaya.

Hayır aslında anlamadığım benim, para kolay kazanılmaz, çok para hiç kolay kazanılmaz. Yüzlerce kez bu denenmiş kazıklanılmış olmamış ama hala bu inat niye? Bu bitmek bilmeyen hırs niye? Simdi yazık günah değil mi?

Sürüsüne bereket örnek var önümüzde peki sorarlar adama neye güvendin diye?

İnsanlar bildiğin kolay yoldan çok para inancıyla senelerini verdiği bin bir cefa ile yaptığı evini barkını satıyor ya. Elinde avucunda ne varsa yarın yokmuşçasına ne olduğunu kim olduğunu bilmediği adamların eline veriyor hiç düşünmeden.

Nasıl bir para sevgisidir bu? Nasıl kör edebiliyor bu kadar insanın gözünü?

Bir değil iki değil binlerce insan. Ne kadar birikimi varsa ne kazandıysa yatırmış adam. Ee ne oldu? Gitti. Onca sene, onca emek bir hiç uğruna heba oldu. Aslında hırs uğruna gitti o paralar.

Bak 50 yaşında adam evini satıp yatırmış, vurgun sonrası da ruhsatsız tabancayla sıkmış kafasına. Çünkü elinde avucunda bir şey kalmadı ne varsa gitti. Kim bilir kaç senesini verdi o ev için. Kaç gece uykusuz kaldı.

İnsanoğlu olarak tamahkarlığımızı yitirdik biz. Belki de bu zamanın en ağır imtihanı bu. Doyumsuzluk...

O kadar açız ki dünyaları yesek yine de doyasımız yok. Hep gözümüz başkasının elindekinde. Hoş onu da alsak durmayacağız da. Mutsuzluk bu neslin laneti. Doyumsuz olunca mutsuz oluyorsun.

Hep anıyoruz ya eskiler ne güzeldi diye. Mutluydu onlar diyoruz, huzur vardı, sevgi vardı, bereket vardı...

Halbuki asıl zorluğu yaşayanlar onlardı. Ekmek bulamayan, yağ kuyruğunda bekleyen,yemek pişirebilmek için saatlerce tüp  sırası bekleyen. Giyecek 1-2 elbisesi olan, yazını kışını senelerce bir çift ayakkabıyla geçiren, evinde makineleri geçtik süpürgesi dahi olmayan onlardı aslında. Ama mutluydular huzurluydular çünkü elindekinin kıymetini biliyorlardı. Çünkü her şeylerine şükrediyorlardı. Sabır vardı sebat vardı teslimiyet vardı. Bunlar olunca da insan mutluluğun özünü buluyordu demek ki.

Şimdi? Yer gök eşya dolu, her elbisenin altına ayrı ayakkabı, yemek bolluğundan obez olduk geziyoruz hepimiz, iş-miş kalmadı her şeyin bir makinesi var artık, herkesin altında bir araba ama bilin bakalım ne yok?

Yok. Hiçbir şey yok. Ne huzur var, ne bereket var, ne mutluluk var. Herkes aç bu kadar bolluğa rağmen herkes aç.

O zamanlar da o kadar yokluğa rağmen herkes tok idi.

Gel de anla ve açıkla bunu.

Neymiş para değilmiş her şey.

Para araçmış amaç değil. Aracı amaç yaparsan bu oluyormuş.

Farkımız bu galiba.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.