Farkında mısınız işler iyice saçma sapan hal almaya başladı. Ortalık öyle kirli ki kim ne yapıyor neden yapıyor ne oluyor nasıl oluyor neden oluyor sorularına doğru düzgün cevap yok.
Neyin içine düştük neyle cebelleşiyoruz veya neden cebelleşiyoruz haberimiz dahi yok.
Koyun misali nereye yol gösterilirse sorgusuz sualsiz o tarafa gidiyoruz düşünmeden.
Tüm dünya ama sadece biz değil bütün gezegen aynı durumda…
Ayyuka çıktı herkes " Amerika yanıyor, Los Angeles ateş altında, yüzyılın felaketi..." vs. kıyametler koptu.
Ne resimler ne videolar izledik. Dedik ki hakikaten çok kötü, koskoca şehir, o kadar insan giden yerler, evler, canlar...
Üzücü bir yangın felaketi, kimsenin başına gelsin istemem.
Ama sonra ortaya çıktı ki çoğu görüntü sahte…
Yapay zeka ile oynanmış görüntülerle dolu sosyal medya... Meğer şehir o kadar da kötü durumda değilmiş.
Tamam yangın var ama bizim bildiğimizi sandığımız kadar büyük değilmiş. Biz sandık ki tüm şehir yok oldu.
Daha neden böyle yaparlar ki demeye kalmadan ortalık komplo teorileri ile dolmaya başladı.
Ama çeşit çeşit istemediğin kadar çok.
Hangisine şaşıracağını bilemiyor insan…
Öyle ki herkese göre gerçeklikler değişiyor; kimine göre yangın aldatmaca, kimine göre gerçekten doğal afet, kimine göre bile bile bu görüntüler yayıldı, kimine göre delil yakma operasyonuydu bu, kimine göre Trump’a bir göz dağıydı, kimine göre yapay çıkarılmış bir yangındı... Öyle çoklar ki…
Takip etmekten bunaldım midem bulandı işin karışıklığından…
Hep mi böyleydi bu dünya yoksa gerçekten artık çivisi çıktı mı? Hep mi güvenilmezdi yoksa hakikaten artık kıyamet yakından da mı yakın?
Her sey yalan olabilir mi bu kadar, her detayda bir oyun olabilir mi? Ben artık gerçeklik algımı yitirdim çünkü. Her taşın altından binbir çeşit olasılık çıkıyor.
Sanki bir oyunun içindeyiz de her şey programlı, donanımlı hesaplı gibi.
Açlık oyunları gibi...
Mide bulandırıcı hakikaten düşüncesi bile…
Sonra Amerika Kanada’ya Meksika’ya falan dadanmaya kalktı. Bu da benim için aşırı şaşırtıcı bir durumdu mesela…
Hayır yani durup dururken ne oluyorsunuz? Nerden çıkmıştı bu bir anda ne alaka yani. Bir de alışkın değiliz. Genellikle Orta Doğu’ya canları sıkıldıkça sallarlar. Ama bu baya ters köşe oldu.
Hayır, üzülmem de kimse kusura bakmasın hatta işime gelir. Oturup izleriz fena mı?
Her zaman biz birbirimize düşerken onlar ellerine pop corn alıp izlediler.
Şimdi de onlar birbirini yesin, azıcık da biz izleyelim. Yok izlemek de istemiyoruz biz biraz dinlenelim, mümkünse kestirelim.
Velhasıl kelam bu hafta acayip şeylere tanık olduk. Ama bana bu izleme dinlenme fikri çok cazip geldi. Güzel bir seyir zevki yaşardık gerçek olursa. Çünkü Kanada bahane asıl muhatap İngiltere... İki büyük dev sorun çıkarma makinesi kapışırsa güzel kapışır. Böylelikle durumdan istifade dünya da bir müddet nefes alma şansı bulur.
Ortalığı en çok karıştıran suç makineleri onlar malum. Birbirlerine girerlerse dünya rahatlar, iyi olur.
İki devin kapışması da büyük seyir zevki verir adama içimizdeki yağlardan da kurtuluruz hem.
Kaynattıkları cadı kazanları da sönmeye yüz tutar, milletler bir kendilerine gelir de belki de bakarsınız bu işin sonu hayra çıkar.
Bizim için hayır yani, bilemeyiz. Şer gözükenin de hayır olduğuna inanırız biz.
Ama bakarsın bu da bir komplo teorisi çıkabilir.
Hakikaten şu yapılan filmlerin bir hayal ürünü bir denk geliş bir ütopik dünya falan olduğundan şüphe duymaya başladım son zamanlarda, bu da hiç iyi bir şey değil benim için.
Artık " acaba" mı diye izliyorum her şeyi…
Bu da bir ön gösterim miydi bize acaba diye...
Sıkıntı.