Hava Durumu

Vatandaş olalım

Yazının Giriş Tarihi: 23.12.2018 07:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.12.2018 07:05

1876 yılında bugün II. Abdülhamid Han tarafından I. Meşrutiyet ilan edildi. Bir buçuk yıl kadar süren bu meşrutiyet yine de Osmanlı Devleti halkına "parlamento" düşüncesi doğurdu. O zamanlardan bugünlere gelen bu düşünce maalesef bazı kişilerce henüz kanıksanamamış bir kavram olarak devam ediyor.

Çanakkale Milletvekilimiz Bülent Turan'ın twitter'da "Siyasette ben demek helaka biz demek salaha götürür." paylaşımı ile CHP'nin bütçe görüşmeleri kapanış konuşmasında yer verdiği şahsın yaşına ve yıllanmış siyasi kişiliğine rağmen henüz parlamento ve siyaset kavramlarını öğrenemediğini anlıyoruz.

Milletin iradesi ve milletin menfaati doğrultusunda seçilmiş bu kişilerin pek de milletin menfaatini kollamadığı, aksine kendi çıkar ve reklamlarına aracı olarak kullandığını izlemek bizleri ziyadesiyle üzüyor. Zira; her bir milletvekilimiz, Sayın Rümeysa Kadak gibi, hangi partiden olursa olsun tüm halkı kucaklayıcı ve kapsayıcı söylemleri kendisine iş edinmelidir. Ancak biliyoruz ki, onların amacı siyaset ya da milletin menfaati değil, düpedüz kuklalık ve şarlatanlık.

Bırakınız 76'daki anlayış değişimini anlamayı, kuruluş ilkelerini dahi idrak edemeyen bir partiden bahsediyoruz. Bunu da, birazdan bağlamak üzere yarım bırakıyorum.

Yıllardır Ortadoğu'daki güç dengelerini kendi lehine kurup, İsrail çıkarlarını korumak amacıyla bölgede bulunan ABD flaş bir karar ile Suriye'den askerlerini çekme kararı aldı. Bu flaş kararın arkasında Trump-Erdoğan görüşmesi olduğu söyleniyor. Bu karar neticesinde ABD Savunma Bakanı Mettis istifa etti. Tüm bu olaylar neticesinde bazı ABD basını ülkesini yerlere vurup, Türkiye'nin zaferi olarak nitelendiriyor. Ancak bizim yerli ve milli olmayan basınımız henüz durumun farkına varamadı.

Cemal Kaşıkçı olayında ülkemizin gerçekleştirdiği olağan üstü diplomasi zaferini göremeyen basınımız bugünlerde de Suriye'de dönen diplomasi hareketliliğini de henüz fark edemedi. Amaçları yalnızca Başkan Sayın Erdoğan'ı hedef almak ve milletimizi birbirine kırdırmak olan medya kurumları ancak provokatif söylemlerle halkı sokağa davet ediyor.

Bu gibi Mustafa Kemal'in bağımsız Türkiye ülküsüne hizmet eden davranışları göremeyen CHP'yi tam bu noktada hedef almamız çok da doğru gözükmüyor. Zira, darbelerle diz çöktürdükleri yalnızca ülkemiz değil aynı zamanda da kendileriydi. Darbeler sonrasında bireysel çıkarlarına kullandıkları CHP, bugünlerde de Mustafa Kemal ilkelerinin çok uzağında bir profil çizmekte.

Devletimizin uluslararası arenada göstermiş olduğu mücadeleyi hep birlikte sırtlamalıyız. Çıkacak sorunlar hepimizin sorunu olacağı gibi, kazanılacak zaferler de hepimizin zaferidir. İster muhalif, ister yandaş; ne olursak olalım "vatandaş" olalım.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.