Hava Durumu

Üst Akıl mitolojisi

Yazının Giriş Tarihi: 17.09.2017 08:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.09.2017 08:34


Daima bir tüneldeymiş gibi hissediyor insan. Yani sonunda bir aydınlık var ama tünelin bir ucu mu yoksa geceyi aydınlatan ayın ışığı mı veya sabah olmuş da gündüz ışıkları mi geliyor, hiçbir bilgimiz yok. Tünele hapsolmuş bir şekilde bekliyoruz. O tünel bizi daima karamsarlığa itiyor. Karamsarlık sonucunda da sürekli ve daima gelişmemek üzerine şeyler düşünüyoruz, çünkü; insan aklı yeni şeyler görmediği sürece yaratıcı fikirler sahibi olamıyor.

İnsan fikri gelişmediği sürece herhangi bir inovatif düşünce, değişimci düşünce malesef meydana gelmiyor. Bunun etkisi olarak da tünelin sonuna gidebilmek adına hiçbir fikir beyan edilmiyor. Tamamen karanlık bir ortamda bekliyoruz. Ne sağa, ne sola, ne ileri, ne geri... hiçbiri. Çünkü, bilmiyoruz. Cahiliz, bir adım atsak ölmekten korkuyoruz ama Polat Alemdar'ın da dediği gibi, "Sonunu düşünen kahraman olamaz."

Daha sonra bir kahramanımız oldu, evet. Aslında çok kahramanımız vardı bizim ama hepsini o karanlık yüzlü adamlar, karanlığın derinliklerine gömmeyi başardı. Ama bir kahraman var ki, ona karanlık yüzlü adamların boyu yetmedi. O'na da "Uzun Adam" diyoruz. O, tünelin sonundaki ışığı bize gösterdi. Oraya gitmemizi söylemedi ama. "Nasıl gideceğiz?" dedik, "Kendine yeni bir çıkış yolu bul." dedi. Yenilikçi düşünmeye itti bizi, çünkü; her ışığa gitmemiz söylendiğinde karanlık yüzlüler tarafından yok edildik. Biz yenilikçi düşünerek, gelişimci düşünerek yeni bir tünel çıkışı inşa etmeye çalışırken, yeni bir varoluş ortaya çıkarmaya çalışırken, girişkenken, artık daha tehditkâr oldu karanlık yüzlü adamlar; çünkü, biz başka bir ışık bulursak bulundukları yer aydınlanacak, bizi karanlıkta tutamayacaklar ve ortaya çıkacaklar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.