Hava Durumu

Kazanç mı, kayıp mı?

Yazının Giriş Tarihi: 01.04.2018 07:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.04.2018 07:13

İnsan türlü dürtülerle ve karşı koyduğu çeşitli reaksiyonlarla yaşamını sürdürmeye çalışır. Kimi zaman öğrenebilmenin tadına varabilmektir, kimi zaman bitmek bilmez bir merak. Bitmek bilmez diyorum çünkü her yeni bilgide daha fazlasına olan heves de aynı zamanda bir merak mahsulüdür. Konuşmayı öğrenmekle başlayan bu merak; her geçen gün bazılarımızın başına çoraplar örerken, bazı zamanlardaysa hayatımızı pozitif yönde etkileyen kırılma anlarını oluşturuyor.

Son zamanlarda en çok karşılaştığımız ise kaçakçılar ve hırsızlardır. Artık hırsızlar evimize kadar girip bilgisayarlarımızı, telefonlarımızı veya herhangi özel eşyalarımızı çalma gereksinimi duymuyorlar. Evlerinde, ofislerinde veya her neredeyse, oturdukları yerden türlü casus yazılımlarla bizleri meraklarımızdan vurup, bizlere bu yaptıklarının etik olduğunu pazarlayarak soyuyorlar. Kimi zaman bu rahatlık isteğimizin farkına varıp türlü uygulamalar, oyunlar veya saadet zincirleriyle (sanal oyun, ticaret) cebimizdeki paradan, telefonumuzda kayıtlı numaralara kadar alıyorlar.

Üstelik bu uygulamalara giriş sağlarken elektronik imzamızı/onayımızı alarak kendilerini bu illegal durumdan kurtarıp, rızamızı ortaya koyuyorlar.

Çiftlik Bank, Maxinet gibi çeşitli 'bilgisayarın çalışsın, sen kazan' mantalitesinde ilerleyen ve sürekli bir diğerimizi içeriye almak yoluyla kazançlar elde edip bir anda Uruguay'a kaçanlar, 'bilgisayarım çalışsın ben tatilimi yapayım' hayaliyle bu işlere(!) girenlerin paralarıyla tatil hayatı sürmekteler.

Merak ve rahatlık gibi insanın nefsine ve miskinliğine hitap eden çeşitli uygulamalar, buluşlarla(!) asla dediğimiz çizgilerimizi aştırıyorlar ve hilelerle özel hayatımızın mihenk taşlarını elde ediyorlar.

Bilgisayarımızın kamerasından, attığımız tweet'ten, facebook'taki yaptığımız beğenilerden, swarm bildirimlerinden ve daha nicesinden her adımımızı, bulunduğumuz psikolojiyi ve sandıktaki kapalı oyumuza kadar hâkim oluyorlar. İçinde bulunduğumuz ruh halimize göre reklamlar dayatarak kendilerini pazarlıyorlar.

En son patlak veren facebook skandalıyla ortaya çıkan yapılan beğenilere göre davranış analizlerinin ardından, rehber çalan uygulamalara kadar birçok gelişme 'dijital vatandaşlık' kimliğimizi doğru konumlandırmamız gerektiğini bizlere kanıtlar nitelikte.

Unutulmamalıdır ki, kişi gerçekteki kişiliğinden bağımsız sosyal medyada bulunamaz. Gerçek hayatta söylemeye çekindiklerini, göstermekten haya ettiklerini de paylaşırken gerçek hayatla sosyal medya arasındaki bağı düşünerek hareket etmeli.

Ne yaparsak yapalım, 'internet unutmaz'. Bunu bilerek ve akıl süzgecimizden geçirerek hareket edelim. Unutmayalım ki, internette meraklarımızı giderirken daima bir bedelinin olacağı bilincinde ve kimsenin bizden emeğimizi veya fikrimizi kiralamadan ödeme yapmayacağının farkında olalım.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.