Kapatınca düzelir mi?

91 yıl önce bugün hala daha tartışmalara konu olacak bir olay, kimine göre ise icraat gerçekleşti. Evet, tekke ve zaviyelerin kapatılmasının üzerinden 91 yıl geçti. Kültürümüzle bütünleşmiş, geçmişimizden bu yana süregelen cemaatler böylelikle kapatılıvermişti. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarikat ve cemaatlerle başa çıkamayacağı düşünülerek bu karar uygun görülmüştü.

Günümüzde ise bu durum biraz farklı işlemekte. Tarikatlar ve cemaatler günlük hayatımızda varlığını korumakta ve özgürce faaliyetlerini sürdürmekte. Ancak tek bir farkla: O günlerde tehlike teşkil eden bir takım cemaatlerden dolayı hepsi kapatılmışken bugünlerde ise FETÖ kumpasıyla yalnızca Türkiye Cumhuriyeti tehlike altına girmemişti, insanların inançları da tehlike altındaydı.

FETÖ sonrası süreçte ise devlet kadrolarımız hızlı bir dönüşüm ile yenilenmiş ve adeta kanser hücresi olan militanlar uzaklaştırılmıştı. Ancak daha büyük sorunlar kapımızdaydı. FETÖ sonrası Adnan Oktar davalarıyla da bu durum pekiştirilmişti. Küffar yalnızca devletimizle değil, inançlarımızla da oynamak istiyordu. Kısmen başarılı oluyorlardı da.

Hükümet bu baskı ve saldırılara rağmen devletin her şeyden büyük olduğunu bilerek hareket etmeye devam ediyor. Eski Türkiye'de olduğu gibi 'acaba'lara kapılmaksızın gerekli yaptırım ve önlemleri alacağının sinyallerini veriyor.

Burada önemli olan ise dolar bozdurun dendiğinde soyadı dolar olanların soyadını değiştiren millet olarak bu saldırıları fark edip devletimizin işlerini kolaylaştıracak davranışlarda bulunmalıyız. Devletimiz belki de her cemaate bir görevli atayacak, bilinmez, ancak burada önemli olan; bize de mi demeden sağduyulu bir şekilde herkesin işini hakkıyla yapmasını sağlayacağız.

Öte yandan, sosyal medya üzerinden çeşitli cemaat ve tarikatlar üzerinde oluşturulmak istenen baskı ve tehdit ortamına mahal vermeksizin dikkatli davranıp, kimseyi zan altında bırakacak paylaşımlarda bulunmamalıyız.

Unutulmamalıdır ki, sosyal medyada her kullanıcı birer potansiyel haber muhabiridir. Bizler de, devlet görevlilerinde olduğu gibi işimizi doğrusuyla yapmalıyız.