Çok yorulduk

Metal yorgunları yavaştan istifaya başladıysa da asıl yorgunluğumuz bürokrasiden evvel eğitimde vücut bulmuştu. Çeşitli sistem rotasyonlarıyla yeni taktikler geliştirdiysek de bunu hep sistem üzerinden denedik. Bir kez de olsun dönüp sistemin çarklarıyla uğraşmadık. Hata ettik!

Hangi okul olduğu fark etmeksizin(zira birçok okul bu haldeydi) stajyer öğretmenlik için bir okulda bulunan arkadaşımla yaptığımız sohbet esnasında söyledikleri, çocuklara eğitim vermek adına ezikliği aşıladıkları, her fırsatta bağırıp aşağılandıklarını gözlemlediğini söylemişti.

Kendi ilkokul yıllarıma döndüğüm zaman, zamanımın en gözde devlet ilkokulunda okurken kendimize abi, abla figürü arayıp örneklendireceğimiz bir hayat arayışına girmişken oldukça farklı davranışları bulunan yaşı bizim yaşlarımızdaki "yeni jenerasyon" ile kontak kurabilmek için bir hayli ilerlemiş öğretmenlere maruz kalmışlıktan dolayı, dönemin sapkınlaşmış televizyon dizilerinden kendimize idol bulmak durumunda kaldık.

Cumhurbaşkanımızın bahsettiği metal yorgunluğunu bu yüzden sadece bürokraside anlamamız gerekiyor. Takip ettiğim yabancı bir dizide hükümete gelen başkan ilk vaat olarak eğitim reformunu veriyordu. 4 yıllık iktidar süresinde 40 yıllık geleceğe yatırım vaat ediyordu.

Sözün özü, sistemi kurcalayıp duracağımıza bir kez olsun soluklanıp, sistemi idare eden çarklıların kalitesini ve hasarlarını tespit etmeyi denemeliyiz. Bakarsınız, gerçekten de çarklıların çürükleridir bizlere çelme takan...