Biz Türkiye'yiz

Bedenler görüyorum. Bu bedenler birçok kısma ayrılıyor da tam olarak kendimin bulunduğu bedeni seçemiyorum. Seçememek ise beni en çok sıkıntıya sokan kısım oluyor, ister istemez.

Mazlumdan yana olmak istiyorum, hallerine dayanamayıp katile dönüşmekten korkuyorum.

Twitter 'da gördüğüm bir söz ise tam bu kısmın halini, ruhunu yansıtacak türden: "Ona rahmet, bize mağfiret katile helâk dileyelim."

Söz konusu bedenler; kimisi bombaların üzerine ismini yazdırıp bu durumla övünen ve durumun ciddiyetini bozup, beğeni uğruna hiç eden tipler.

Söz konusu bedenler; bombaya sarılmış ve bombayla birlikte hareket eden, üstelik cansız biçimde, olayın ciddiyetini ortaya, katili savunanların gözüne sokup, kötülükten körleşmiş gözlerini oyan bedenler.

Söz konusu bedenler; sosyal medyada boş vakitlerinde dolaşırken bu gönül burkan görüntülere rastlayanlar ve hiçbir şey olmamış gibi devam edip maç geyiğine devam edenler.

Söz konusu bedenler; bu görseller üzerinden prim yapanlar ya da bu görselleri ortaya döküp hak ettiği hassasiyeti kazandırmaya çalışanlar.

Çok fazlayız ve çok farklıyız. Dini görüşlerimizle, hassasiyetlerimizle, dertlerimizle ve daha nicesiyle kendimize özgüyüz. Ancak söz konusu mazlumlar, zulüm görenler, devletimizin çıkarları olduğu zaman bir olmasını ve hassasiyetlerimizin ortak noktaya çıkacağını da bilir.

Yine aynı sosyal medya, yine bizden görünenler ve yine aynı mesele; ayrıştırmalar, küçümsemeler ve hor görmeler. Tank üretmeyi beceremezken insansız tank üretemezsinizciler. Bizim orada ne işimiz varcılar...

Her zamankinden daha farklı olansa, hayalini kurduğumuz birlikteliğe kavuşmaya başlamış olmamız. Zulüm görenlerin yanında olmanın verdiği gurur ile bu algı operasyonlarına inanmayarak en büyük tokadı yine algılarıyla oynamaya çalıştıkları halk tarafından yiyorlar ve yiyecekler de.

Çünkü biz; hep birlikte Türkiye'yiz, büyük Türkiye'yiz.