Hava Durumu

Paranın felsefesi üzerine

Yazının Giriş Tarihi: 02.01.2020 06:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.01.2020 06:50

Her ne kadar 7. Yüzyıl Lidyalıların insanlığa takas usulü ticaretin yerine emtia teminini daha pratik hale getirmek için bulunan ve kullanılmaya başlanan paranın doğum asrı kabul edilse de bence varlığı insanlığın varlığıyla ortaya çıkmıştır.

Para değişim aracı olarak kullanılmadan önce de insanlar arasında mal ve ürün takası vardı. Para bunu daha pratik hale getirdi. İnsanlığın erken dönemlerinden paranın kullanımı yaygınlaşıncaya kadar geçen zaman diliminde emeğin karşılığı mal, malın karşılığı emek veya malın karşılığı mal olarak değiş-tokuşa dayalı sistemin her bir bileşeni para sayılıyordu.

Bizim felsefesini yaparak peşine düştüğümüz gerçek paranın rakamsal, nominal veya gerçek değerinin dışındaki toplumsal ilişkilerdeki kıymetinin tespiti.

Düşünün! Dünyadaki Haçlı seferleri, Otuz Yıl Savaşları ve iki büyük dünya savaşı dahil hemen hemen hepsi dolaylı veya direk ekonomik sebeplidir. Cezaevlerinde yatan mahkumların suç işlemelerinin ana müsebbibi gene ulaşılmak istenilen güç ve refahın anahtarı paradır. İnsanların memleketlerinden, sevdiklerinden ayrı kalıp yaban ellerde kötü koşullarda gurbet yaşamalarının sebebi gene bahsi geçen değişim aracıdır.

Oysa kitlesel veya bireysel söylev ve diyaloglarda para kıymetsiz, önemsenmemesi gereken, hatta el kiri gibi tabirlerle betimlenip tasvir edilmektedir.

Peki o zaman sormak geliyor... Bu kadar kıymetsiz şey için bunca cefaya ne gerek var? Tam bunu sorgularken insanın aklına cevap arayan başka bir soru geliyor:

'Para neyin karşılığı ve gerçekten değersiz ve değer verilmemesi gereken bir şey mi?'

Şimdi yukarıdaki soruya cevap arayıp çözümleyelim. Çözümlemeye paranın gerçek karşılığını arayarak başlayalım. Para malın veya emeğin mi karşılığıdır? Eğer malın karşılığıysa mal da emekle elde edildiğine göre o halde para emektir. Eğer paranın karşılığı direk emekse o kez para hem emek hem de maldır. Peki her halükarda karşılığı emek olan para neden emek kadar değer görmez?..

Bence görmeli! Ne zaman para kıymeti harbiyesi az olan bir olgu olur biliyor musunuz?.. Karşılığında emek sarf edilmeden elde edilmişse ve elde edilenin sağladığı güç müspet yollarla hayra vesile işlerde kullanılmıyorsa değersizdir. Oysa günde 10-12 saat fabrikalarda veya çiftçilikle güneşin alnında kazanılan para çok hem de çok kıymetlidir. Çünkü burada asıl olan emektir! Para sadece simgedir.

'Para bazen kutsi bir değer taşır mı?'

Evet para bazen kendisini aşarak mal ve emeğin ötesinde anlam kazanır. Düşünün savaşta cepheye silah alımı için toplanan para transfer yapılırken haydutların saldırısına uğrasa, bu parayı canı pahasına savunan, koruyan sadece parayı mı yoksa cephedeki asker kadar vatanını mı savunmuş olur?

Sonuç olarak yukarıda yaptığımız çözümlemeden çıkan sonuç; paranın sadece güç simgesi ve değişim aracı olarak algılanıp ona göre kıymetlendirilmesi doğru bir yaklaşım değildir. Para çoğu kez emek, bazen de uğrunda ölüm göze alınabilecek kadar kıymetli bir varlıktır.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.