Hava Durumu

Boğaziçi meselesi

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.02.2021 07:30

Sokakları, akıllarına tazyik yapan ideolojilerini mutfağı olarak gören cenah düşlerinde olan sonuca ulaşmak için tencere ve tavayı bu sefer Boğaziçi'nin bahçesine serdi.

Kısa süre önce Sayın Cumhurbaşkanının yetkilerine dayanarak göreve getirdiği rektör Bulu'yu reddediş hamleleri, kendini güncelleyip formatlayarak 80 yıllık "Ben ne dersem o olur" hastalıklı zihniyetinin tezahürü hâline geldi.

Demokrasilerde itiraz etmek veya itiraz hakkının olması, vazgeçilmez bir gerekliliktir. Ancak, konunun nüvesinden uzaklaşarak herkesin farklı ütopik düşünceleri düzleminde refleks göstermesi. Birikimsel kinlerini ortaya çıkarması, konuyla alakası olmayan istek ve talepleri için baskı yapması ahlaksızlığın daniskasıdır.

Şöyle ki!

Eğer kaygı ülkenin güzide bir eğitim kurumunun çıtasıysa söylevler, retorikler, hitabetler, arzular ve isteklerin bu perspektifte olması gerekir. Eğer siz kendi hinterlandınızda birbirine angaje olan güruhu, toplum normlarında karşılığı olmayan marjinal emellerinize kanalize ederseniz bu demokrasilerde hak olan hak arama yöntemi olmaktan çıkar, azınlığın çoğunluğa tahakkümü hâline dönüşür.

Gönlü ve birimi zengin olan bu millet, derin hoşgörüsü mihmandarlığında birçok şeyi es geçmiştir.

Ama!

Sen bu millete ve seçtiklerine neyi, ne zaman, ne şekilde ve nasıl yapması gerektiği konusunda baskı yaparsan, bu millet ve seçtikleri ne sana ne de senin zincirlerini elinde tutan ağa babalarına fırsat vermez. Geçmişte konjonktürel ve dönemsel toplum mühendislikleriyle bu millete ve milletin seçtiklerine zorunlu kroki çizenler, fiziki olmasa bile zihinsel cezaya mutlaka çarptırılmışlardır.

Bugün dönüp Turkiye'nin yakın tarihindeki 100 yıllık sürece baktığınız zaman zorba zihniyetin silahşörleri toplumun dar bir skalası olan bu değer artığı kitle dışında kimse tarafından iyilikle ve hoşlukla yad edilmemişlerdir.

Sonuç olarak bu cenahın yaptığı her hamlenin kendi zihinsel kirliliklerini bir daha su yüzüne çıkmamak üzere daha da derine batırarak ne Türkiye'ye ne de toplumsal iyileşmemize katkı sağlamayacağı aşikardır. Her defasında başladıkları yere geri dönmeye mahkumdurlar.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.