Hava Durumu

Ben olsaydım ne yapardım

Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2020 07:30

Küresel kapsamda insanlığın olumsuz etkilendiği Kovid-19 virüsüyle mücadelede başta İstanbul' a katkısı olacağına inandığım tezimi size arz etmek istiyorum.
Bu bahsi geçen virüsle mücadeleyi sadece doktorların öngörüsüne bırakmanın  mücadelede yeterli başarıyı sağlayamayacağı kanaatini taşımaktayım.Tıp dünyası bu virüsün biyolojik boyutunu; virüsü tanımlama, üreme ve bulaşma koşullarını, bundan korunma yöntemleriyle beraber aşı ve ilaç üretme kümelerinde ehildir. Sadece onların fikir ve düşüncelerini dikkate almak lazım.

Ancak!
Bu hastalıkla ulusal anlamda mücadeleye tıp dünyasının verdiği veriler doğrultusunda  stratejistleri öne çıkarmak ve dikkate almak lazım diye düşünüyorum. Düşmanla mücadele eden bir asker gibi, uluslararası arenada mücadele eden bir siyasi diplomat gibi düşünmek gerekiyor. Bunu bizi yok etmeye çalışan bir düşman gibi algılayıp strateji üretmek gerekiyor. Virüsün arkasında kalıp yaptıklarına göre refleks göstermekten ziyade  bir adım önüne geçecek tez ortaya koymak lazım gelir fikrindeyim. Bu illet bize her cepheden hatta bilmediğimiz alanlardan cephe açarak saldırıyor. Yapmamiz gereken olabildiğince cepheyi daraltarak mücadele gücümüzü artırmak. Biz güçlenirken onu parçalara ayırıp daha da güçsüzleştirmek olmalı.
Peki bunu nasıl yapacağız? Bu sorunun cevabını aşağıda maddeler halinde yazacağım.

1) Ulaşımda ve sokakta izolasyon bişekilde epey sağlandığı için salgının çarpanlarını artıran, yayılımı kolaylaştıran temelde dört alan kaldı.Bunlar öncelikle haneler, başta marketler olmak üzere alış veriş mekanları, çalışma alanları, maske temini ve kullanımı.

2) Hastalık teşhisi konup durumu kötü olanlar kesinlikle eve gönderilmemeli. Yurtlar veya uygun yerlerde karantinaya alınmalı. Bu şekilde taşıyıcının yakın çevresine hastalığı bulaştırma riski ortadan kaldırılmalı.İnsanımızın çoğunun kendini izole etme hassasiyetinden uzak olduğunu biliyoruz. Kaldı ki 2 veya 3 odalı evlerde yaşayan beş altı kişilik ailelerde  bunun pratikte pek de mümkün olmayacağı aşikar.

3) İzole edilen hastaların tedavi gerektirenleri bu karantinadan alınıp hastaneye götürülmeli.Bu sayede sağlık sisteminin  önü tıkanmadan hastalar da kontrol altına alınmış olur.

4) Virüs tesbit edilenlerin hane halkı da başka bölümlerde kesinlikle karantinaya alınmalı evde karantina, karantina sayılmayacak kadar gevşek bir yapı. Bu sayede muhtemel taşıyıcılar da kontrol altına alınmış olacak. Hepsine yapılacak dönemsel testlerle de hastalık tespit edilenler diğer taşıyıcı oldukları kesinleşen grubun karantinasina nakledilmeliler.Kalanlar gerekli süre dolana kadar kontrol altında tutulmalılar.

5) Yapılacak testler imkanlar sonuna kadar zorlanarak şikayetle başvuranlardan ziyade taşıyıcı oldukları belirlenen hastaların merkezden çevreye yayılan bir taramayla hastaların fiziksel iletişimde oldukları herkesi kapsamalı. Yani şikayet beklenmeden hastanın yakınlarından başlayarak uzak çevresine doğru tarama yapılmalı. Tespit edilenler yukarda bahsettiğimiz gibi karantinaya alınmalı.

6) Market ve benzeri yerlerde girişlerde görevli bulundurularak maske ve dezenfektan önlemi alınmalı. Bu çok sıkı denetlenerek kati uygulanmalı. Gün içinde bir sürü insanın dokunduğu ürüne ve market arabasına gelip bir başkası dokunuyor. Market çıkışında  bir görevli dezenfektanı zorunlu ikram etmeli. Maskeler kesinlikle fabrika çıkışlı paketli olmalı. Çoğu yerde hatta eczanelerde dağıtılan maskelerin çoğu açık. Maske ağıza ve buruna en yakın olarak kullanılan aparat.Bu illet de zaten solunum yoluyla geçiyor.

7) Çalışma alanlarında, iş girişlerinde  ve mesai sırasında görevlendirilmiş elemanlarla periyodik olarak, belli aralıklarla dezenfektan kullanımı zorunlu kılınmalı. Çalışanın tercihine bırakılmamalı.

8)İstisnasiz herkes kapalı alan açık alan fark etmeden 15 gün süreyle maskesiz sokağa çıkması yasaklanmalı bu süreçte bütçe sonuna kadar zorlanarak olabilecek her yere dezenfektan aparatları belirgin şekilde konmalı.

8)Şehirlerin  iaşe ve sağlık malzemeleri konusunda herhangi bir sıkıntıya düşmeyeceği, üretim ve tüketim rakamları verilerek ciddi basın toplantısı ile duyurulmalı.Hatta ilgili bakan uzun tv programlarında konuk edillerek doyurucu ve ikna edici bilgiler paylaşmalı. Bu olası muhtemel panik ve kargaşayı önler.

Yukarıda saydıklarımızın en önemlileri; hasta ve yakınlarının izalasyonu, toplumdan ayrıstirilmalari ve testlerin hasta merkeze alınarak yakından uzak çevresine yayılan yoğun adetli  yapılması. Zorunlu 15 günlük maske kullanımı dikkate alınmalı.

15 günlük hasta ve yakınları karantinasi 15 gün de çıkacak muhtemel hastaların karantinasıyla birlikte  bir defaya mahsus, son evrede  uygulanacak 7 günlük sokağa çıkma yasağıyla, toplamda 40 günlük süreçte bu pandemi tamamen kontrol altına alınır.Yeter ki dışardan virüs taşınmasın.

Bahsi geçen çözümlerin uygulanması için şehirlerin alt yapısı bugünkü vaka sayılarını kaldıracak kapasitede.Kamu ve özel yurtlar misafirhaneler bu yükü taşıyabilir.Bu önlemler bugün uygulanmazsa Allah korusun! Büyük şehirlerin sağlık sistemi çöker ve halkın günlük yaşam krokisinde sapmalar olursa toplumsal hareketlilik kaygısı  taşımaktayım.Bu sürecin uzamasının toplumsal olaylara gebe olduğunu tarihsel belleğimizden biliyoruz.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.