Hava Durumu

Ayasofya

Yazının Giriş Tarihi: 16.07.2020 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.07.2020 06:30

 Neden kapandı? Neden açıldı? Önemi, tarihçesi, hangi din ve mezhebin kutsal mekanı,Türkiye merkezli uluslararası ilişkilerdeki nirengi noktası nedir?

Bütün bu konular Ayasofya'nın ibadete açılmasının ilk gündeme geldiği günden beri görsel, yazılı ve sosyal medyayla birlikte dijital platformlarda gündemin en üst basamaklarını meşgul eden konular.

 Aslında bu tartışmaların yapılış nedeni Ayasofya ibadete açılsın mı açılmasın mı temelli. Ancak açılmasın diyen cenah kendi üzerinde İslam ve tarihsel değerler düşmanı algısı vatandaşlarda oluşmasın diye yukarıda saydığım Ayasofya bileşenleri ekseninde muhalefet yapıyor.

Bahsi geçen mabedin ibadete açık hale gelmesini savunan daha dindar ve muhafazakar grup ise (ki bende bu gruba dahilim) açılmasının haklılık gerekçesini fetih hakkı olarak ileri sürüyor.

 Ancak!

Burada fetih hakkı, kılıç hakkı vs vs gibi zayıf temelli haklılık gerekçeleri aramak yerine ben daha güçlü bir argümanla Ayasofya'nın ibadete açık cami olmasını savunuyorum.

 Şöyle ki...

Fütuatla bedeli ödenerek Türk İslam topraklarına dahil edilen Doğu Roma'nın coğrafi varlığı ve üstündeki somut değerlerinin kullanımı ve yönetimi fetheden komutan Sultan Fatih ve onun devletine geçmiştir. Bu bahsi geçen olay dünün hadisesi değil. Tarihçesi bugün dünyaya jandarmalık yapan devletin kuruluş tarihi olan 1876'dan bugüne geçen sürenin iki katından fazladır

Yani bizim Ayasofya'nın minarelerinde saklı olan hakkımız sadece fetih hakkı değil 567 yıllık dehşetli güzellikte olan tarihsel birikimimizdir.

 Şimdi Ayasofya'dan  vazgeçin veya vazgeçelim demek nedir biliyor musunuz? Bunca zamandır hazinemiz olan kutsi ve mili hafızamızdan vazgeçmek demektir.

 Herkes bilir ki nasıl binalar temelleri üzerine inşa edilirse, temel ne kadar sağlamsa bina da o orantıda sağlam yükselir. İşte milletlerde tarihsel ve geleneksel zenginlikleri ve birikimlerinin yörüngesinden çıkmazsa geleceğe o denli emin adımlarla yürür.

 Tarihi başarılar bir milletin geleceğe güçlü kulaç atması için feyiz aldığı beslendiği kaynak ve can damarıysa fetihten sonra atalarımızın cami olarak ibadete açtığı ve o haliyle 500 yıla yakın kalarak tarihimizde vazgeçilmez derinlik oluşturan bu durumdan vazgeçmemiz kendi can damarımızı kesmek değil midir?

 Sonuç olarak toparlayacak olursak Ayasofya 'da ibadetin Allah katında farklı bir karşılığı var mı bilemeyiz. İbadet etmek isteyen de Ayasofya'ya gitmeden onun civarındaki bir sürü camide ibadetini yapabilir. Yani bu mabet ibadet için bir zorunluluk değil ama mübalağa ettiğimi düşünmeden söylüyorum bağımsızlığımız için elzemdir.

 Bize bundan vazgeçin demek de yaşadığınız toprakların özgür kullanımından da vazgeçin özgürlüğünüzden vazgeçin demektir.

 Vazgeçmeli miyiz ?

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.