Bir şehir düşünün takımın etrafında etten duvar örmüş, tüm şehir kenetlenmiş gözbebeklerine artık bir şey olmasın ve bu zamana kadar görülen tüm kâbuslar geride kalsın. Kötünün de kötüsünü gördük alıştık, sabrettik ancak pes etmedik. Özlediğimiz günlere geri dönmenin hayali ile yanıp tutuştuk ve o hayallerin kıvılcımları yükselmeye başladı.
Tüm sesler tek ses, tüm renkler tek renk oldu. Şehrin gözbebeği artık emin adımlarla yolun çok başında sağlam adımlarla mücadelesini sürdürüyor. Bursaspor’umuzu diğer takımlardan ayıran en büyük özellik nedir diye soracak olursanız eğer takıma ve tarihine saygı duyulmasıdır.
Her takımı sevebilirsiniz ve ülkemizde futbola merak ve ilginin boyutunu anlatmama gerek yok fakat Bursaspor’umuzu bunlardan ayıran en büyük özellik bu sevginin yanında saygı duyulması bir gözbebeğine bakarcasına bakılmasıdır.
Kimler geldi geçti takımdan, borç yapan, kendi parası gibi harcayan, yönetmeyi bilmeyen, kendisinden başka kimseyi düşünmeyen, egolarının altında ezilenler ve nicelerini gördük çok şükür fakat notta ettik.
Neler yapıldığını, neler yapılmadığını hepimiz biliyoruz ve hafızalarımızda tutuyoruz.
Takımımız taraftarıyla birlikte yeniden doğuyor ve yolun sonu artık aydınlık bunu hepimiz görüyoruz. Artık amasız, fakatsız takımımıza destek olma, yönetime sahip çıkma dönemidir. Kimlerle maç yapıyor olsak olalım Bursaspor’a duyulan saygıyı hepimiz biliyoruz ve yaşatmaya devam edeceğiz.
2 maçtır evimizde kapalı gişe oynuyoruz, sadece bu yüzden asıl rakiplerin diş gıcırdattığı dönemden geçiyoruz. Takımımıza hem içeride hem dışarıda destek olmaya devam etmek zorundayız.
Başka Bursaspor yok, başka takım.
Yanında olmaya devam…