'Kadınlar insandır, biz erkekler ise insanoğlu'

Maalesef alınan tedbirlere ve toplumsal olarak sarf edilen tüm tepkilere rağmen, kadına karşı şiddet olaylarının önü kesilmiyor.

Son olarak; dün Diyarbakır'da bir kadın katledildi.

71 yaşındaki Şehmus A., 46 yaşındaki 3 çocuk annesi dini nikahlı eşi Şirvan Dönmez'i kıskançlık yüzünden çıkan kavganın ardından 5 yerinden bıçaklayarak öldürdü.

Elbette ki ikili arasında yaşanan olayın nedenini ve içeriğini bilemeyiz.

Ancak kurban bir kadınsa, burada mutlaka bir güç dengesizliği vardır.

Yüce Yaradan, erkek ve kadınlar arasında kas gücü paylaşımı yapmıştır.

Erkeğin bu konuda sahip olduğu avantajı ise kendisine bazı sorumluluklar yüklemiştir.

Erkeğin gücünü eşine, kaba kuvvetle kullanması acizliğin en bayağı halidir.

İnsan denilen canlının en büyük özelliği 'düşünebilmesidir'.

Yaşanılan sorunlar da bu düşünce süzgecinden geçirilip, akılcı bir yaklaşımla çözüme kavuşturulmalıdır.

Yoksa...

Saldırgan bir tutumla sorunlarını çözme yoluna giden hayvanlardan ne farkımız kalırdı ki?

Bakın Peygamber Efendimiz Veda Hutbesi'nde erkeklere, kadınlar için hangi öğüdü veriyor:

"Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız."

Gördünüz mü? Yüce dinimiz kadınları Allah'ın emaneti olarak erkeklere bildiriliyor ve bu hassasiyetle davranmaları gerektiği Peygamber Efendimiz tarafından nasihatte bulunuluyor.

Geçmişte, Türk töresine bakıldığında Orta Asya'dan itibaren anaerkil bir yapı mevcut.

Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin ninesi ve Sungur Tekin, Gündoğdu Bey, Ertuğrul Gazi ve Dündar Bey'in annesi Hayme Ana'nın Türklerin Anadolu'ya yerleşmesindeki rolünü merak edenler tarih kitaplarından okuyabilirler.

Aile kurumunda kadının sözüne itibar edildiği bir yapıya sahip olan bu millet, maalesef son yüzyılda dikkat çekecek oranda kadını ötekileştiren bir hal aldı.

Tüm bu bilgiler ışığında sorunun çözümüne yaklaştığımızda ortaya şu sonuç çıkıyor:

'Bakış açımızı geçmişimizden gelen güzelliklere göre şekillendirmeliyiz.'

Bunu da, köklerimize var olan erdemli davranışlarımızı hatırlayarak sağlayabiliriz.

Ne demiş merhum ozanımız Neşet Ertaş:

"Kadınlar insandır, biz erkekler ise insanoğluyuz."

İşte Anadolu'da kadının yeri tam olarak budur. Aksini düşünen erkekler ise köklerine, geleneklerine ve haysiyetlerine ihanette bulunmaktadır.