Aşının hayatımızda çok önemli bir yeri var!

Aşı olanakları ve tercih edilen aşılar her geçen gün çoğalıyor.

Bu doğrultuda Sağlık Bakanlığı üzerine düşen görevi yerine getirmek için elinden geleni yapıyor.
Bizler de vatandaşlar olarak; bütün uyarılara ve aşılama takvimine uyarak bu zorlu süreci en kısa zamanda atlatmak için elimizden geleni yapmalıyız.

Korona virüs aşıları hakkında konuşmak gerekirse, merak edilen detayları şu şekilde sıralayabiliriz:

Aşılar virüs ile mücadelede ne kadar güçlü?

Bu zamana kadar bulunan ve insanlara yapımına devam edilen aşıların bağışıklık oranı açıklanan son verilere göre yüzde 84 ile yüzde 95 arasında değişmektedir.

Aşılar ne kadar koruyucu etki gösterse de salgından korunmakta en büyük rol bizlere düşüyor. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kurallara dikkat edersek hafif etkiler ile hastalığı atlatmamız mümkün.
Birinci dozu vurulduktan sonra ikinci doz için yaklaşık 6 hafta kadar beklemek gerekiyor...

Aşı vurulduktan sonra bir başkasına virüsü bulaştırma durumunun hala kesin çözümlenmiş bir sonucu ise yok.

Bu kişiler, taşıyıcı olarak ağız ve burun ile dışarıya başka insanlara virüsü bulaştırabilirler.

Aşılar ne kadar güvenli, hangi aşılara tam güvenebiliriz?

Şu zamana kadar bulunan aşılarda ciddi bir ölçüde tereddüde yol açabilecek yan etki ile karşılaşılmış değil.

Sadece AstraZeneca - Oxford aşısının kan pıhtılaşması sorunu nedeniyle kullanımı birçok ülkede askıya alındı.  

Bilindiği üzere ülkemizde Çin merkezli Sinovac şirketinin geliştirdiği aşı ile Almanya merkezli Pfizer Biontech aşısı uygulanmaktadır.

Her iki aşının da bu zamana kadar herhangi bir yan etkisine rastlanmadı.

Aşılarla ilgili uzmanlar vatandaşlara güven veren açıklamalarda bulunsa da,  yine de virüse karşı önerilen tedbirlere uyulması gerektiğine de dikkat çekiliyor.

Kısacası;

Aşıya rağmen, virüse karşı dikkatli ve tedbirli olmak bizlere düşüyor.

En az kayıpla bu süreci atlatmayı diliyoruz.