Aşı karşıtları ne derece bilgi sahibi?

Korona virüs salgınında aşının bulunmasıyla derin bir nefes alındı.

Ancak, uzmanlar tarafından aşı olmanın gereğiyle ilgili yapılan tüm açıklamalara rağmen, aşı karşıtlarının sayısı azımsanmayacak derecede.

Eğer sağlık alanında uzman bir kişi aşı olmayı reddediyorsa, bu tercih kısmen anlaşılabilir.

Fakat kulaktan dolma bilgiler veya sosyal medyanın kaynağı belli olmayan iddialarına uymak sizce ne derece doğru?

Sonuçta tüm dünyayı etkisi altına alan, son derece öldürücü bir salgınla mücadele söz konusu.

İşte bu noktada, dünyanın pek çok ülkesinde aşı karşıtlarına yönelik yaptırımlar uygulanmaya başlandı.

Kapalı mekanlara giriş yasağından tutun, para cezasına kadar çeşitli uygulamalar devrede.

Ülkemizde de bu konuda bazı önemli kararların alınması konuşuluyor.

Kimse kusura bakmasın!

Böylesine hayati bir konuda, tüm uzmanların önerilerini kulak ardı ederek, dedikodu rüzgârının peşine takılmak doğru bir yaklaşım değil kanaatindeyim.

Eğer aşılarda insan sağlığını olumsuz etkileyecek bir durum söz konusuysa, bu vebal aşıyı bize tavsiye edenlerde olacaktır.

Bunu  haricinde bize düşen görev, en yakın sağlık kuruluşuna gidip aşımızı olmaktır.

***

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dün endişe verici bir açıklamada bulundu.

DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ve Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, salgının süreciyle alakalı, tüm dünyada yaşanan rehavetle ilgili uyarıları yaptı...

 Yapılan yazılı açıklama özetle şu şekilde: "Geçen yaz Avrupa genelinde tekrar karantina kararı almaya zorlayan vaka artışları ve ölümlerde üzücü bir yükseliş gözlemledik. Aynı hatayı yapmayı göze almamalıyız."

Konuya ülkemiz açısından bakarsak, normalleşme süreciyle birlikte yaz aylarının da gelmesiyle ciddi anlamda virüs tedbirlerini unuttuğumuz gözlemleniyor.

Evet, çoğumuz aşımızı olduk ve bunun mükafatını görüyoruz.

Ancak yeni baş belası varyantlara karşı mevcut aşıların ne denli koruyucu olduğu net olarak bilinmiyor.

Bildiğimiz en net bilgi salgınla maske+mesafe+hijyen kurallarıyla mücadele etmemiz gerektiğidir.

Eğer yeni bir kapanma süreci yaşamak istemiyorsak, toplum olarak tedbiri elden bırakmamalıyız.