Hava Durumu

Yol halleri

Yazının Giriş Tarihi: 19.04.2022 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2022 04:41

Ders çalışmaya dalmış öğrenciye “maskeni takar mısın evladım” dedi yaşlılığa yaklaşmış adam. Öğrenci; hiçbir şey demeden kolunda asılı maskesini yavaşça taktı. Hiçbir tartışma olmadan yolculuğa devam edildi metroda.

 Orta yaşın az üzerindeki adam maskesizdi,  gitti yaşlı adamın yanına oturdu. Önce sükûn vardı sonra yaşlı adam başladı seri konuşmaya “ben yetmiş yaşındayım maske takıyorum, sende takacaksın” minvalinde uzayıp giden cümleler… Diğeri baktı olmayacak “uzatma” dedi taktı maskesini.

Seyir hali… İlki  “evladım” dedi tartışmayı baştan bitirdi, diğeri emri vaki konuştu iş uzadı, keskin konuşmayı keskin cevapla noktaladı “uzatma”. Yaşlı adam uzatsaydı yaklaşana iftara tatsız girilecekti!

Sözün söyleniş şekli ne kadar etkili ve insan ne kadar hassas! Bam teline basınca olmadık mecraya akıyor sükûn giden yol ve bazen de onulmaz yaralar açabiliyor! Trafikte bunun çok örneklerini görmüş, duymuşuzdur.

 Çok kırılgan olduk; çabuk kırılıyor, çabuk kırabiliyoruz.

Yine metro seyri içinde iki gencin konuşmasını dinlemiş bulundum. Bir arkadaşı ile yaşadığı olumsuzluğu anlatıyordu, öbürü de ona hemen destek verdi “haklısın”. O kadar basit bir şeyi büyütüyorlardı ki haklı haksız mahkemesine gelmişti iş. Zevk esaretinin etkileri idi yaşadıkları; o esaretten kurtulmadıkça o kırılganlıktan ve hayatı heder etmekten kurtulamazlar. Aralarına girip böyle keskin cümle söyleseydim ne olurdu halim?

Rusya ve Ukrayna devlet başkanlarının girdikleri polemikler, her iki tarafın taraftarlarının verdikleri “haklısınlı” gazlar savaşın ateşini daha da arttırıyor.

İnsan her yerde insan ve her zamanda da aynı insan!

 Âdem ve Havva ile başlayan hayat akışımız; Habil ile Kabil kırılması ve süre gelen serüven ve bundan sonraki akış; pek farklı olmayacak.

Son gong ne olacak her bir insan için ve insanlık için? O sonu görmek ona göre hayatı güzel yaşamak; geleceği gören, geleceği evvel ile buluşturan iç ve dış bütünlüğü kuran akıllıların işi!

Aklımı seveyim deniyor ya evet böyle akıllıları sevelim hatta arkalarından gidelim.

Metroda müzik çalan “destek olmak ister misiniz” diyen gençlere ne diyelim; kendi hallerine mi bırakalım “ evladım Cuma saati yaklaşmış bu saatte çalma” ya da “ hastalar yaşlılar var onlar rahatsız etme” mi diyelim, yoksa “kes uzatma” mı?

Kesli cümleler kurulursa metroda küçük bir savaş! - tartışma- çıkabilir maazallah! Bilmiyorum Bursa Büyükşehir Belediyesi bunların kamera ve ses kayıtlarını takip ediyor mu?

Bazen oluyor ki tam onlar çalarken “lütfen dilencilere para vermeyin”  anonsu tesadüf mü?

Evet, yol halinde böyle ne haller oluyor, büyük insanlık yolunda da!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.