Yenimiz dar olsa da

Okumanın hafifliği yazmanın ağırlığı var nazarımda. Okuyup geçersiniz; kabul veya ret size kalmış, olmadı okumayı bırakırsınız.

Yazmak öyle mi? Harfler uçuşur, kelimeler savrulur, cümleler koşturur; anlam yüklü bir cümle kurabilmek için. Zorluğun ve kolaylığın kanatlarında raks eder durursunuz; yazım alanı doluncaya kadar.

Sert esen zaman rüzgarlarda ortada tutunmak zordur; şuculuğun buculuğun girdabı içeri çeker, dışarı atar. Şucu bucu olmakta suç ve beis yoktur; bir yerlere ait olunmalı, siyasi bir tercih ve taraf olduğu bir parti ve bir lider olmalı da.

Bir cümle kurulduğunda bu taraftan, başka bir cümle kurulduğunda karşı taraftan olunma gibi hafif alanda yazmanın zorluğunu yaşar yazar.

Gerçekte gerçeklik ve hakikat bunun üstündedir.

Hakikati, gerçekliği incitmek yazara yakışmaz; ne var ki o burçta durmak hep mümkün mü? Süslü dünyayı ayaklar altına almayı kaç er yapabilir?

İdeali olmak güzeldir de hayatta bunu yaşayarak göstermek öyle kolay değildir.

Bu yazar içinde böyle, siyasetçi için de böyle, yönetici için de böyle, zengin ve şöhretli için de böyle.

İnsan olma mertebesi, zorluğu aştıktan erişebilecek bir mertebe; evet sade insan olmak.

Çok şey ve çok şeyi olmak isterken insan olmayı unuttuk, o unutuşla karşı tarafı rencide etmeyi de marifet bildik!

İnsan olma erdemini yeterli görseydik karşıtlığın ve farklılığın zenginlik olduğunu anlardık. O anlayışı çoğalsaydı ne siyaset bu kadar gerilir, ne de toplum, ne de dış güçlerin komplosuna bu kadar maruz kalırdık.

Göçmen ve ırk üzerinden ne fırtınalar koparılıyor şimdilerde. İki adım, beş adım sonrası nedir bunun? Hani ileriyi görmek?

Bu dünyada göçmen olmayan var mı? Babamız Adem yerli mi?

Böylesi nice konular var; etraflıca düşünüp, geniş daireler çizdikten sonra noktalı virgül veya noktayı birlikte koyacağımız. Bunu başardığımızda yazmak da, konuşmak da kolay olacak.

Göçmen, terör, ırkçılık, çevre, ekonomi, medeniyet ve de hakikat gibi konular; çok düşünülecek, çok konulacak, çok yazılacak konular olmaya devam ediyor; yenimiz ve yerimiz dar olsa da.