Yeni dünya

Kara uzaktan göründü gibi; yeni dünya mı, eski dünya mı, yaşayarak göreceğiz. Dünya ne tufanlar, ne sonlar gördü; sonrasında da yeni dirilişler, yeni başlangıçlar; bir müddet sonra unutuldu yaşananlar!

Ülfet ve alışkanlığa terk edildi yenilik; iki dünya savaşı sonrası -iki tufan sonrası- savaş olmaması gerekirdi onca acı ve ölüm yaşandıktan sonra. Görünüşte yok gibi; savaş adını terör diye değiştirmiş!

Virüs tufanı hesapları altüst etti; belki birileri bunu hesap etti! Neticenin nereye varacağı meçhul; inenler ve yükselenler sabit olmadı bu zamana kadar; yeni virajı kim alacak da yükselecek veya düşüşe geçecek?

Ülkemizin iyi bir imtihan verdiği ve prestij yükselmesi yaptığı bir dünya gerçeği. Karaya çıktığımızda aynı enerji ve sinerjiyle bütün alanlarda aynı yükselişi gösterebilecek miyiz?

Kültürde sağlık, eğitimde sağlık, ekonomide sağlık, siyasette sağlık, askeriyede sağlık, bürokraside sağlık, sağlıkta sağlık...!

Sağlığın başı kendi kültür köklerine inmek, nadastaki medeniyet tarlasını bahar ekimi yapabilmek; akıl, kalp, vicdan bütünlüğü ve birliğini sağlamakla olur. Yerelde güçlü ve derinlikli olmakla evrensele erişilir.   

Yeni dünyaya söz söylemek için bahar gibi yenileşme ve dirilme yaşamalı değil miyiz? Zararlı otlar mesabesindeki modern hurafelerden kurtulmak; baharı daha canlı yaşamamıza sağlamaz mı?

Titanik battı; Nuh'un gemisi ise her daim dünya üzerinde geziyor. Bakan gören görüyor ve biniyor ona. Son tufan onu yeniden hatırlattı; aklı ölmemiş, kalbi sönmemişler koştu ona. Ölü ve ölgünlerse Titanik'ten arda kalan birkaç parçaya tutunmaya çalışıyor!

Dünya gemisi uzay denizinde yol almaya devam ediyor; inenler ve binenler eksik olmuyor o gemide. O gemide de bir gün limana yanaşacak; asıl hayat ve yeni dünya o zaman başlayacak.

Buna hazır mıyız?