Temiz olmak

Mevlana yüzyıllar ötesinden bugüne, eve evlerimize konuşuyor; sanki köşe başı komşumuz, sanki gönlümüzün köşesinde bizi gözetliyor. Kalp hayatına yükselen, ruh hayatına yücelenler böyle olmalı; zaman yok, mesafe yok, mekân yok; "an" var, olanlar "o" anda olup bitiyor.

"Dünyada kimin yiyecek ekmeği var / Bir de evi başını sokacak kadar

Kimseyle alıp veremediği de yok / Sevinçle yaşasın o, hoş dünyası var!"

Hızdan kesilip evlerimizde sükûn bulduğumuz bugünler de daha iyi anlaşılıyor bu dizeler. Çok şey oldu da ne oldu? Uyduruktan ihtiyaçlardan koşmaktan yorulduk, yorgunluğumuzu haz gazı ile aldılar!

Evde canı sıkılır mı insanın? Kendinden kaçan, kalbinden ürken, ruhuna yabancı olanlar evet derecesine göre sıkılır.

"Düşünme, kendini uykuya veriver! / Gönül Aydır, düşünce buluta benzer

At şu düşünce belasını kafandan / Yoksa gelir gönlünün nurunu örter."

Buradaki düşünce bildiğimiz düşünce, uyku da bildiğimiz uyku değil elbet. Evham, endişeden uzak olmak, gönlün önündeki vehim bulutlarını dağıtmak anlamında anlamak gerek.

Gönlü Ay gibi parlak olana ev dünya kadar geniş, dünya kâinat kadar büyük, zaman sonsuzluk kadar hesapsızdır. Ne kadar temizlik o kadar genişlik ve berraklık; Aydan dünyadaki mikroplar virüsler görülür mü?

Gönlün temizliği gözün temizliğine, kulağın temizliğine, dilin temizliğine, elin ayağın temizliğine bağlı; bu duyular temiz olanları görür duyar tutar giderse gönül de temiz olur, etrafına da temiz bir örnek olur.

Beden sağlıklı, akıl sağlıklı, ruh sağlıklıdır.

Çok konuştuk, Celaleddin Rumi konuşsun;

"İnsan var gece-gündüz düşünce ile gezer / İnsan vardır ovadaki aslana benzer

Bir keser gibidir düşünce, onu bırak / Düşünme ki ayağına inmesin keser!"

Tedbirini al, uzmanların dediğini uy, gerisini merak etme, ne olur diye düşünme, evham keserine at elinden; kader var keder yok de!

Kime? Kendine.

Sonuç? Biz buralı değiliz, konak diyarında misafiriz, karar diyarına yolcuyuz.

"İster git, Ay ve Zühre ve arkadaşlık kur / İster git, Ayda bir ev yap ve orada otur

 Tek bir tekme ile yıkılacak bu çatıya; En iyisi tekmeyi yıkılmadan vurmaktır."

Binalarımız şehirlerimiz öyle tekme ile yıkılacak cinsten değil; kuvvetli mi kuvvetli, sağlam mı sağlam, sanki kale!

Ne var ki gözle göremediğimiz virüslere dayanıksız, örümcek ağından güçsüz!

Bugünler de geçer, hakikat ise daimidir; zaman mekân onun daimiliğini değiştiremez. Evde olmakla fırsat günlerdeyiz kıymetini bilelim, devamını okumak isteyenler için;

Mevlana'nı incileri ( Rubailer ) Ötüken Yayınevi.