Seçim feraseti

Seçim sanki sönük geçiyor, ramazan gölgeliyor gibi, bir başka açıdan da seçim ramazanı gölgeliyor! Bir gölgedir akıp gidiyor zaman; arayışlar, tartışmalar, seçimler, geçimler bitmiyor, birbirini ardınca koşturup duruyor.

Bu koşuşturmaca, bu arbede neyi kaybettiğimizi düşünemeyecek kadar karmaşa içinde boğuyor, hayata nefes alma zamanı bırakmıyor.

Kolay değil, önemsiz değil Başkan seçiyoruz!

Sokaklarda seyreden seçim arabaları sessiz gitmiyor, müzik çalıyor, adaylar heyecanlı nutuklar atıyor. Meydanlarda kurulan çadırlarda kimi kadınlar, karşı seçim çadırına bakıp müzik eşliğinde oynuyor bile! Bu ne neşe, bu ne kıskandırmaca!

Güç sarhoşluğu neşe yapıyor olmalı veya neşe güç veriyor! 24 Haziran'a ne kaldı; çifte bayramı kim görecek?

Bu meydanlardan, bu sandıklardan kimler geldi kimler geçti? Kimi zirve yaptı güldü, kimi dibi gördü kayboldu; zamanın eriticiliğinde hepsi tarih sandığında toplandı gitti.

Kazanmak ve kaybetmek; hayatın iki rengi; kâh o renk kâh bu renk; millet sağ olsun, vatan bir olsun, bayrak bir olsun, sulh hâkim olsun, devlet baba gibi dirayetli ve şefkatli olsun.

Daha ne seçimler gelir, ne seçimler gider. Liderler, partiler değişir; ramazan bazen kışa, bazen yaza gelir ilmik ilmik millet dokusunu işler, bu bin yıldan fazla böyle oldu, sonu gelmez nice bin yıllara...

Talas savaşı ile millet seçimini yaptı; Moğollara direndi, haçlılara göğüs gerdi; şimdi zamanın Moğolları, haçlıları ile savaşıyor. Bu savaş burada bitmez, barış şarkısı da!

Alparslan'ın seçimi, Murat Hüdavendigar'ın seçimi, Osmangazi'nin rüyası, Fatih'in fetih gerçekliği; bizim geleceğe uzanan varlık köklerimiz.

Balkanlardan vazgeçemeyiz, Ortadoğu'dan vazgeçemeyiz, bir yanımıza hep Kudüs. Osmanlı ölmedi ki; önümüze konan sandıklar bunun dosta düşmana hatırlatıcısı.

İstanbul'u fetheden lider çıkaran bu millet, Ayasofya'yı yeniden açıp fethi tazeleyecek ve yenileyecek lider de çıkarır.

15 Temmuz'da milletin neyi seçtiğini gizli ve aşikâr düşmanlar gördü; dip derinlikte irfan akışı devam ediyor.

O seçimde feraset ve dirayetle durdu ki bu sandık önüne geldi; inşallah bu sandıkta da o feraset ve dirayeti gösterecek.