Güç masumiyettir, masumiyet güçtür. Kuvvetli olan haklı değildir; haklı olan kuvvetlidir. Masumiyetini yitiren gücünü yitirmiştir, haklılığını yitiren kuvvetini yitirmiştir. Zahirde güçlü gibi görünse de içi çürümeye başlamış, inişe geçmiş, geri sayım başlamıştır. Bütün sebepler bir araya gelse de onu, onları kurtaramaz.
Gazze, Çanakkale’yi yaşadı; sapan taşlarıyla başlayan masumiyet gücü, topu, tüfeği, füzeyi dize getirdi, güç sarhoşlarını boyun büktürdü... Daha işin başındayız; zilleti yaşayacakları uzak bir ufuk değil, zira kibrin, zulmün affı yok!
Onun arkasına takılanlar da yenildi; masumlarla zalimler arasında tarafsız kalanlar da yenildi. Gücü nispetinde bir şeyler yapan, çok şeyler yapmak için çırpınanlar; “Sumud” olup Gazze sahillerine gidenler, boykot edenler, gâvur mallarından istiğna edenler derecesine göre kazandı... Hayatlarının bundan sonraki döneminde ve de “ötede” karşılıklarını görecekler...
Her şey bitmiş, bahar gelmiş, Gazze özgürlüğüne kavuşmuş, Kudüs kurtulmuş, zalimler silah bırakmış değil; duvara toplandıkları da bir gerçek. Kibir binalarının çatladığı, psikolojik duvarın yıkıldığı da!
Refah Sınır Kapısı’nda üzücü şeyler oluyor; her türlü fitneyi deniyorlar. Sağduyulu olunacak, temkinli olunacak, dikkatli olunacak dönemdeyiz; ta ki kazanımlar kaybedilmesin, düşmana karşı küçük düşülmesin!
Ah ihtilaf, ah cehalet, ah zaruret!
Neredesin birlik, beraberlik, sanat, marifet, üretim?
Yol uzun; kısası kendinden başlamak, yakınından uzağa taşımak, dünyaya sarmak, bütün masumları ve mazlumları kucaklamak...
Bunun için bitmeyen, bitmeyecek iç eğitime geçmek, çemberi genişletmek... Dahilde kucaklayıcı ve kuşatıcı olmak; zalimlere en küçük meyil göstermemek, “Ben de zalim mi oldum?” diye iç sorguya geçmek...
Yaşamak için, daha fazla ölmemek için diriliş nefesini yakalamak...
İhtiyaç: masumiyet gücü, haklılık kuvveti.
Kibir, zulüm masumiyeti yitirmektir, kaybediştir. Hakka dayanmamak kuvvetten düşmektir.
Fert ve milletler hayatında bunun nice örnekleri görülmüştür, görülüyor; ibret alınmadıkça da görülmeye devam edecektir...
İnsan doğduğunda masumiyet gücüyle doğar; konuşmasa bile ağlayışıyla nice insanları etrafında pervane eder. Büyüdükçe, kirlendikçe saf gücünü kaybeder; kimi arınmaya çalışır, kimi kirliliğini artırır; zalim olur, Firavun olur, Nemrut olur...
Dünya tarihi mazlumlarla zalimlerin çatışmasından başka bir şey değil. İç dünya da öyle; içte masumiyetini koruyan, Hakk’a dayanan, dışta muvaffak olur.
Gazze’li çocukların masumiyeti, Filistinlilerin haklılığı yedi düveli durdurdu ve mücadele tam özgürlüğe kadar devam... Vesselam.