Kutlu öğretmen

Kırk yıl kölesi olunacak harf öğreten kutlu öğretmenlerin günü, haftası, ayı, yılı, ömrü kutlu olsun, mutlu olsunlar bu yolda. Onlar zaten bunu mutlu olalım diye değil toplum mutlu olsun insanlık mutlu olsun, insanlık kurtulsun diye yaparlar, çünkü onlar önce gökyüzünün öğrencisidir!

Ne güzel söylemiş Aliya “Yeryüzünün öğretmeni olmak için önce gökyüzünün öğrencisi olmak gerek” Medeniyet köklerimizin göklere dayandığını ifade etmiş böylelikle; evet yerdegezen gökyolcusuyuz!

Yer çekimi olur da gök çekimi olmaz mı? Beşer olma itibariyle yer çekiyor ruh taşıyan insan olma itibariyle gök çekiyor; bunu böyle dengeli bir şekilde öğretmeyen sistem de öğretmen de çarpıktır, eksiktir, yanlıştır, insanı toplumu dünyayı karartır, şimdi olduğu gibi!

Çevre kirliği, fıtrata başkaldıran sapkın ahlaksızlıklar, sefahat, sefillik, ifsat ve müfsitliğin artışı, zulmün yükselişi, paganlığın revacı; sayabileceğimiz ne kadar olumsuzluk varsa; bu gökçeminden uzaklaşmanın eseri, ondan kopuşun neticesi, ona sırt çevirmekten dolayı!

Gazze’de Doğu Türkistan’da ve diğer yerler de bunun apaçık görüyoruz; öncesinde Bosna’da gördük, Irak’ta gördük, Afganistan’da gördük, daha öncesinde birinci ve ikinci dünya savaşında gördük!

Üçüncü dünya savaşı olur mu ya da daha başka savaşlar?

Göğe sırtına döndükçe evet olur, bu cehalet oldukça zulüm durmaz!

Görünüşte ilim ilerledi teknoloji gelişti hayat kolaylaştı; ilim iyiden çok kötülükte, teknoloji güzel şeyler yapmaktan çok kötü şeyler de kullanıldığı için sefahat, sefillik arttı, zulüm çoğaldı; çünkü kafa bozuk, ruh hasta, kalp karanlık, insana insanlığa ne verebilir?

Çağdaşlıkmış, aydınlamaymış bilmem neymiş! İçi boş kuru söz, şaşırtıcı lakırdı. Bütün değerlerini Gazze’de Bosna’da ayaklar altına aldılar. Bunlara kananlara, onların adetlerine benimseyenlere, onlar gibi yaşayanlara ne demeli?

Bize gökle yeniden irtibatımızı sağlayacak iyi bir öğretmen iyi bir sistem lazım! Gökyüzüne gidip de pagan cümleler kullanan astronot kafa değil kastımız, kafa değişmedikçe Galaksinin ortasına da otursa ne yazar, cehalet yine cehalet!

Harf nedir ki kırk yıl kölesi olunsun?

Ezber bozmak denir ya! Aynı şeyler defalarca anlatılınca yanlış da olsa doğru kabullenilir; evi yapan biri kabul edilir, arabayı yapan biri kabul edilir; ay güneş yıldızlar, insan hayvanlar bitkilere muhteşem kâinata gelince kendi kendine oldu denir, tesadüfen oldu denir, tabiat yaptı denir, sebepler yaptı denir! Bu harfi değil ismi bakıştır.

Kör tesadüf sağır tabiata tapan paganlar put üretir; tapmayanlara zorla taptırmak için uğraşır, direnen gök ehline ne mutlu.

Öğretmenim bir harf öğreten öğretmenim; kutlu yolun açık olsun, mutlu kal, mutluluk halkan genişlesin, insanlığı kuşatsın vesselam.