İlk Sultan

Şehrin batısına hâkim tepedeki mekânına ne zaman gitsem serinlik ve ferahlık duyar, ayaklarım senden ayrılırken dönüp dönüp bakarım; bir şeyleri geride bırakmışçasına, bir şeyleri götürmek istercesine...

Hele bahar ve yaz aylarında bin başka güzelsin; esen rüzgâr, kuşların cıvıltısı, çamların, çınarların, servilerin göğe yükselen yeşillikleri, şadırvanda akan su sesi, göğü delip kâinatı dolduran ezan sesi, abdestli munis insan suretleri... Tarifsiz bir saadet damlaları düşer yüreğime; yüzümde tebessümlerle belli eder kendini.

1071'deki Anadolu açılımını sen balkanlara taşıdın; o toprakları da bize vatan eyledin; buna canın pahasına ödeyerek yaptın... Bir kabrin balkanlarda, bir kabrin Bursa'da; ama sen ölmeyen bir dirisin; şehitler ölmez, sadece hayatın başka bir dilimine yansır.

Kosova savaşı sonrası seni hançerleyen Sırp öldü; sen ise yaşıyorsun. Sırplar daha yakın zamanda iki yüz binden fazla insanımızı katletti. Ölmüş gönüllerden başka ne beklenir; öldürmek; çoluk çocuk, yaşlı, silahsız, kadın demeden öldürmek. Ölüm makineleri kan kustu; muasır medeniyet dediklerinin teşvikiyle, soğuk savaşın bittiği söylendiği söylemler eşliğinde.

Kosova ovası nasıl bir cenk meydanıydı kim bilir? At kişnemeleri, mehteranın coşkulu sesi, Allah Allah nidaları, kılıç şıkırtıları, komutanların heyecan veren emirleri, göğe dualarla yükselen şehitlerin ruhları, gökten inen zafer... Aklımız ve hayalimiz almıyor o manzarayı.

Ölümsüzlük penceresinden; Balkanlardan Bursa'ya, Bursa'dan Balkanlara bakıyorsun iki kabrinle; seni öldüren Sırp nerde? Hem biliyor musun yeniden dünyaya açılıyoruz; Balkanlar, Ortadoğu, Kafkaslar, kıta ötesi, Afrika. Kalemle, diplomasi ile Viyana'nın ötesine; dünyaya dolaşarak yeniden İstanbul'a, Bursa'ya geleceğiz. İlim, barış, huzur, sükûn, insaniyetle...

Kafelerin karanlık, izbe ortamlarındaki gençler senin ufuk açan, göğü ve ovayı gösteren, uzak ufukları işaret eden, coşku bahşeden mekânına gelse, ruh dünyana ziyaret etse daha hızlı ilerleyeceğiz medeniyet seferinde...

Orhan oğlu Murat... Murat Hüdavendigar... 1. Murat... İlk Osmanlı Sultanı... Bursa'nın Balkanlara fetih mührü; yüreklerimizi fethetmeye, uzak ufuklara işaret etmeye devam ediyor.