Metroda anne, anneanne, iki torun konuşma esnasında yağmurun yağacağından sevinçle bahsettiler, hasretlikleri belli idi. İçin için hepimizi etkiliyor, yokluğu psikolojimizi bozuyor, vücut kimyamızı olumsuz yönde değişime sebep oluyor, yağacak umuduyla moral buluyoruz.
Su hayat çünkü.
Bir tarafımız böyle diğer tarafımız da hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyor, israftan vazgeçmiyor, zevkleri azaltmıyor, tedbir adına çok az şey yapıyoruz. Ne olacak bu halimiz, gidiş nereye? Bu bireysel olarak böyle olduğu gibi şehir, ülke dünyaya hâkim sistemce de öyle!
Zaten sistem israf üzere kurulmuş, kullan at yenisini al! Dünya kaynakları buna ne kadar dayanır, çevre dengesi nasıl korunur, bozulduğunu görüyor da çare adına çok az şey yapıyoruz!
Dünyanın çivisi çıktı mı ki?
Gazze manzarası ne olduğunu çok net gösteriyor, insanlığın nereye sürüklendiği nereye varacağını da! Bir yerlerden bu duruma dur demeli, bir şeylerle başlayıp çok şeyler yapmalı, çevremizi de bu yönde yönlendirmeliyiz, yarından önce bugün yapacaklarımız çok önemli!
Ortaokul yıllarımızda gelecek adına konuşan Fen Bilgisi öğretmenimiz “bir damla” suyu bile israf etmememiz gerektiğini söylemişti, o zamanlarda yağmurlar yağıyor, bu kadar israf yoktu, insanımız daha sade yaşantı içinde idi. Bugünün Fen Bilgisi öğretmenleri ne diyor acaba, ne diyebilir, su ve umut beraber akıyor mu?
Sokaklarda ahlak kuraklığı görülürken hiçbir şey yokmuş gibi davranmak hatta bunu normal karşılamak bir de hürriyet gibi sunmak; kelimelerin aciz kaldığı demdeyiz, bu erozyon ve kuraklık nereye varır ne kadarımız düşünüyor da çözüm adına bir şeyler yapıyor?
Körpecikler ruhlar yanıyor, tazecik çiçekler çiğneniyor, hayat ışıkları başlarken sönüyor…Bu boyut daha bir önem arz ediyor; bir defa geldiğimiz bu dünyaya geliş nedenimizi ve nereye gideceğimizi bilmemek, verilmiş onca kabiliyeti bu yönde çalıştırmamak; doğrusu insanlığın sükut ve susuzluğu!
Büyük düşünmek, ileriyi görmek, yatırımı ona göre yapmak; insana yakışır ve yaraşır şey, uçurumun kenarına yatırım yapılır, çöplük üzerine bina dikilir mi?
Daha şimdiden yağmur hasreti duyan metrodaki o iki çocuğa ve bütün çocuklara nasıl bir dünya bekliyor sorusuna halimizden belli denir.
Ya Gazze çocukları Doğu Türkistan çocukları ne yapsın vesselam.