Bir meclis ve İsrail

Filistin meselesinde birliğimiz bütünlüğümüz takdire şayan; bütün siyasi partiler bile aynı görüşte birleştiler; bu bir aşama dileğimiz bu birlikteliğin sadece burada kalmaması çeşitlenerek devam etmesi.

Zaten düşmana en çok güç veren; İslam aleminin bölünmüşlüğü, tefrika illetine tutulmuşluğu, bir araya gelip inisiyatif alamayışı...

Irkçılık düşmana güç veren bir zaaf. Her ferdin kendi milletini sevmesi kadar normal bir şey olamaz; anormal olan haddi aşmak; tanışma ve tanınma vesilesi olması gereken farklılığı;çarpışma ve ayrışmaya dönüştürmek; savaşlara sebebiyet vermek, insanıve tabiatı tahrip etmek.

Bu ölümcül virüs Fransız ihtilalinden sonra bütün dünyaya yayıldı, milyonlarca insan öldü!

Teşhis tedavi aşıyı bulmada geciktiğimizden koca imparatorluk elimizde dağıldı; Kudüs gitti, Suriye gitti, bugünkü Irak gitti,Balkanlar gitti, Kafkaslar gitti ve bugünburalarda olan bütün meseleler bizim iç meselemiz ve içimizi sızlatıyor.

Son yıllarda yakaladığımız istikrar ve güç birliğiyle elimiz uzadı; Kuzey Afrika'da, Kafkaslarda, yakınsınır ötesi hareketlerde, içte terör örgütlerine karşı büyük başarılar elde ettik.

Aşıyı bulduk gibi; kuduran düşmanların kudurdukça kudurmaları; acz ve melanet içinde; silahsız ve savunmasız insanlara BM'ce yasaklanmış silahları kullanmaları... Aşıyı bütün İslam alemine, insanlığa götürmemiz gerektiğini gösteriyor.

Hadiseler ve dünyanın akışı her alanda daha da güçlenmemizgerektiğiçağrısını yapıyor. Aşıyı güncellemek ve yenilemek durumundayız; zira düşman durmuyor.

Anlaşılması zor, yüksek fikir gerektiren sıkıntılar içinde değiliz; net bilinen şeyleri hep birlikte uygulama sıkıntısındayız.

Düşman "böl, parçala, yut" taktiğini uyguluyor. Bizim de klasikleşen "hilal" taktiğimiz vardı; onu güncelleyip her alana taşıdığımızda zalimlerin dünyayı talan etmesini büyük ölçüde önleyebiliriz.

Meclisin böyle tek imza altında toplanması, tek yürek olması, bilhassa gençlerde artan "Kudüs" duyarlılığı; hilalin doğuşu, dolunaya dönüşü değil de ne?

Gönül birliği, zihin birlikteliği sağlamış güçlü bir Türkiye tesisi; Kudüs kuşatmasını kırar, etrafımızı saran kuşatmayı kırar, Bağdat'ı kurtarır, Karabağ'ı ve esaret altındaki diğer şehirlerimizi kurtarır.

Unutmayalım hilafet kaldırılmadı, yetkileri Meclis'e devredildi. Yetkilerini kullanan bir Meclis'le yüzyıllık virajı bu defa geçebiliriz; Bakalım o zaman İsrail diye bir devlet kalır mı?