"Atları bağlayın"

Yazmak serüvenine katılmış Şakalar'dan iki yeni kitap; Taş ve Öfke,  Sevda Durağı. Deneme ve öykü yazmak; iç serencamını dışa taşımak gibi bir şey; yazar gerçekte bunu yapıyor.

Geriye eser bırakmak, ileriye ses taşımak; insan olmanın naifliğinden veya ağırlığından olsa gerek. Hissettiklerini, düşündüklerini kendince ifadelendirmek denemeyi şiirin nesir hali desek doğru olur mu bilmem?

"Atları bağlayın, içimize dönüyoruz" ilk deneme "Kalbe Rücu"nun ilk cümlesi ve cümle cümleleri özetleyen cümle. İki kitabın özeti bu cümlede gizli; iki kitap bu cümleyi açmak için yazılmış gibi.

"Bütün fetihlerin içeriden başladığı gibi... Büyük dönüşlerin kalbimizde yeşerdiği gibi... Ve sonsuz buluşmanın O'nun huzurunda noktalandığı gibi..."

Dönüş mecrası, nihai nokta konulmuş olunuyor bu cümle ile de. Diğer denemeler bu minval üzere devam ediyor; hızlı ve duru akan bir üslupla...

Farkındalık oluşturmak isteniyor,  enerji yüklü satırlarla direnç depolanıyor; okuyucu sıkmadan düşündürülüyor.

Şevki Şakalar iki kitabında bunu gerçekleştirme çabasında.

Öyküler Anadolu sinesinin özlemi ile dolu; atlar bağlı değil içe, geçmişe doğru koşturuyor! Yaşanmışlık dolu öyküler; hayata daha anlamlı çağrılarda bulunuyor.

Sevda Durağı kitabının taç öyküsü adı üstünde "Sevda Durağı" "Palyatif Düşler", bunu takip ediyor desek yerinde olur.

Bir zamanlar Anadolu, bir zamanlar biz; iç gezintilerimizde uğradığımız duraklar sergileniyor yaşanmışlık kokan öykülerde.

Sahici olan kendini, kültürünü, mekânını, zamanını anlatmak değil mi? Ahmet bey bunu başarma yolunda ilerliyor.

"Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılıktan" çıkmış iki kitabıyla beraber yazı yolunda yürüyor Şevki Şakalar. Eserlerinin ve kendinin bahtı açık olması temennisi ile...

Düşünen, okuyan, yazan daha fazla kimsenin olması başka bir temennimiz; bizi var kılacak sütunlar bunlar çünkü.