Hava Durumu

Zirve yapalım

Yazının Giriş Tarihi: 10.04.2020 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.04.2020 07:30

Sebep ve sonuç arasını konuşalım.

Gücümüzün tükendiğini hissedelim.

Güç yetirdiğimiz zamanı hatırlayalım.

Çay içtiğimizi mesela.

Masaya çayımız geldi. Elimizi çayımıza doğru uzattık.

Çaydan bir yudum aldık ve çay tabağına çayı geriye bıraktık.

Bu hareketi robota ancak bir otonom ve sibernetrik bilgi birikim sayesinde yaptırabiliriz.

Ya insan, nasıl başarıyor bunu?

Birincisi bardağa elimizi uzattığımızda gereken gücümüz nerede? Bir depoda saklı hücrelerimizin içerisinde bir yerde mi acaba? Depolanmış bir gücü mü kullandık?

O gücü kullanmaya bizi iten fikir neredeydi peki? O fikir de bir depoda mıydı?

Vücudumuzun bir hücresinde neler oluyor bilgimiz var mı? Nükleer enerji santralleri gibi çalışan bir hücremizin hareketlerinin maketleştirilmesi istense inanın Gemlik Körfezi kadar bir alan kapsar!

Sahi sorun bakalım kendinize 'benim vücudumda kaç tane hücre var?'

Ya da imkanı olan varsa saysın? Bir tüyo vereyim.

İnsan vücudundaki hücrelerin sayısının 30 ile 100 trilyon kadar olduğu söyleniyor. Henüz sayısının net cevabını bilemiyoruz. Bir dakikada tahmini 300 milyon hücremiz ölüyor ve Rabbimiz yenisini yaratıyor.

     **

İrademizle verdiğimiz hareket kararlarına göre o anda yapmak istediğimize göre "ol deniyor ve" düşüncemiz gerçekleşiyor.

Karar verdiğimiz harekete istinaden de kar veya zarar sahibi oluyoruz. Yani ecir ve günah da denebilir.

Hareketimiz bizi daha sonrasında zengin veya fakir edebilir. Ecir sahibi yahut günah sahibi yapabilir.

İntaçtan irade sahibi sorumlu.

Bize düşen hareketimizden sonra tevekkül edebilmek.

Toprağı eken rençper gibi.

İbrahim peygamber İslam peygamberidir, diğerleri de öyle.

Mancınıkla ateşe atıldığında havada giderken Cebrail'in geldiğini kendisinden 'bir istediği olup olmadığını' sorduğu anlatılır.

İbrahim peygamber de 'şu durumum Allah tarafından biliniyor mu' diye sorar. -Evet, cevabı sonrası 'Allah bana vekil olarak yeter' cevabını verir.

Hz. Muhammed efendimiz (SAV) hicret esnasında bir mağaraya girerler. Mağaranın iki tarafı açık, diğer yanları kapalı ve içeriye bakıldığında görünür bir hali vardır. Geniş açıklığa birden bir örümcek (ankebut) ağını örmeye başlar. Diğer açıklığa ise iki tane kuş gelir. Peygamberimizin peşine düşenler, mağaraya yaklaştıklarında bir tarafta örümcek ağı diğer tarafta kuşları görürler ve geriye dönerler.

Elimizdeki tüm imkanları seferber ettikten sonra Ne yapmak lazım?

Tevekkül etmek.

Bize de düşen aslında apaçık bir tevekkül değil midir?

**

Koronoyla yatıp Kovit-19 ile kalkıyoruz.

Biz tüm tedbirlerimizi alalım. Yetkililerin açıklamalarına göre davranalım.

Hastalarımız ilaçlarını kullanmalı ve süreci atlatmak için tavsiyelere uymalılar.

Bir rivayet odur ki; bir gün Hazret-i Musa, hastalanınca, 'İlaçsız da Allah şifa verir' diyerek ilaç kullanmaz. Allah 'İlaç kullanmazsan şifa ihsan etmem' buyurur. Musa peygamber ilacı kullanınca iyi olur. Ama sebebini merak eder. Rabbimiz, 'Tevekkül etmek için, benim adetimi, hikmetimi değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir veren kimdir? Elbette tesirleri yaratan benim' buyurur. (Kimyayı Saadet)

Biz tedbirlerimizi alalım tavsiyelere uyalım, tevekkülde ise zirve yapalım.

   ***

Bu zor süreçte canla başla seferber olan ve 175 yıldır aralıksız güvenliğimizi sağlayan emniyet mensuplarımızın kuruluş yıldönümünü/haftasını tebrik ediyorum.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.