Su artık farklı ısınıyor

Suyu ısıtarak kullanmak bir ihtiyaçtır.

Yıllarca çeşitli formüllerle su ısıtılmış.

Isıtılan su ile yemek pişirilmiş, çamaşır yıkanmış, çay demlenmiş, insanlar temizlenmiş çok amaçlı kullanılmış.

Bir kıssa var su ısıtmayla ilgili çoğumuz biliriz.

Olay Bursa'da yaşanmış.

Bursa Kadısı Mahmut, Üftade Hazretleri'ne talebe olup dergahında ders almaya başlamış. Kadı iken kaftanıyla Bursa Çarşısı'nda ciğer satan Kadı Mahmut!

Dergahta her talebeye üstesinden gelebileceği bir takım görevler verilirmiş.

Kadı Mahmut'a da sabah namazı vakti yaklaştığında hocası Üftade'nin abdest suyunu ısıtma görevi verilmiş. Nasıl olduysa Kadı Mahmut, bir gün hocası Üftade Hazretleri'nin takunya sesiyle birden yatağından fırlamış.

Uyuya kaldığını fark etmiş.

Hemen koşup ocağın üzerine akşamdan suyunu doldurduğu güğümü kontrol etmiş. Ocak yanmadığı için güğüm buz gibiymiş.

Oldukça üzülen Kadı Mahmut hocasının da yaklaşan ayak seslerini işitmeye devam ediyorken göz yaşlarıyla buz gibi güğümü göğsüne bastırıp üzüntüsünden bir hal olmuş.

Bu halde güğümü göğsüne bastıran Kadı Mahmut'a hocası seslenmiş.

'Mahmut neredesin suyu getir de bir abdest tazeleyeyim,' demiş.

Ayakları geri, kendisi ileri gitmeye çalışır durumda Kadı Mahmut hocası Üftade Hazretleri'nin karşısına gelmiş.

Öyle beklerken hocası, 'evladım suyu dök' demiş.

Kadı Mahmut sesini çıkartamadan göğsünde bastırdığı güğümdeki suyu hocasının avuçlarına dökmeye başlamış.

Su dökülmeye başladığında suyun sıcaklığından buharlar çıkmaya başlamış.

Hocası dayanamamış, 'Mahmut bu su odun ateşinde ısınmışa benzemiyor, gönül ateşiyle ısınmış' demiş.

Daha sonrasında ise Üftade Hazretleri güğümün içindeki suyu gönül ateşiyle ısıtacak mertebeye ulaşan talebesinin irşad makamına geldiğini ve irşad için İstanbul'a gitmesini buyurmuş.

İstanbul'da irşad vazifesini yerine getirip bir çok hizmetlerde bulunan Kadı Mahmut Hüdai'nin türbesini ziyaret etmek bana da nasip oldu. Kabrinin önünde bulunan bir duası var yine suyla da ilgilendirilebilir.

'Ahir ömrümüzde bizi, sonrasında kabrimizi ziyaret edenler ve yakınımızdan geçip bir fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasınlar ahir hayatlarında fakirlik çekmesinler imanını kurtarmadıkça vefat etmesinler.'

Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu ile nikahlandığı da rivayet edilen Kadı Mahmut Hüdai'nin Allah ziyaretçilerinin sayısını çoğaltsın.

Artık günümüzde sabah kalktığımız gibi sıcak suyumuz hazır oluyor.

Ancak bizim halimiz nedir gönül insanlarının hali nedir Allah bilir.

Su ısıtacak olan da, ısınmış suyla abdest alacak olan da ebedi kurtuluş için günümüzde bir güncelleme yapmalılar, öyle değil mi?