Hava Durumu

Şalteri açabilir miyim?

Yazının Giriş Tarihi: 04.10.2019 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.10.2019 07:30

İlk insan Adem Peygamber idi.

İlk çağlarda bizim saydığımız yıllarla insan ömrü epey uzun imiş.

Adem Peygamber'e insanlığın atası, Nuh Peygamber'e ise insanlığın ikinci babası unvanını verir tarihçiler.

Adem ve Nuh Peygamber arası çok uzun da sayılmaz hani.

Buna rağmen insanoğlu azmış ki Allah CC. sürekli peygamberler vasıtasıyla insanların doğru yola geri dönmelerini istemiş.

Nuh Peygamber'in kaç yıl yaşadığını bilmiyorum, ancak 950 sene peygamberlik yaptığı söylenir. Peygamber olarak çağındaki insanları doğru yola davet eden Nuh Peygamber, inanmayan bir takım insanların şiddetli muhalefetiyle karşılaşır. İnanmayanlar bir gün Nuh Peygamber'e "ey Nuh senin bizimle mücadelende giderek dozajı arttırdığının farkındayız" demişler.

Nuh deyip peygamber demeyenler en son olarak " bizi sürekli korkuttuğun azap ne zaman gelecek haydi artık şu azap gelsin" derler.

Kafirlerin kendilerine merhametinden daha merhametli olan Allah'ın Peygamberi, "Allah'ın azabı ne zaman getireceğini Allah bana bildirirse bilirim, bu azabın size gelmesinden endişe içerisindeyim" der.

Nuh Peygamber'e neler yapmamışlar ki? Dağ başına götürüp, bağladıkları, üzerine ağır taşlar koyup terk ettikleri, yaptığı gemi için gündüzleri alay edip akşamları WC olarak kullandıkları halde, Allah'ın Peygamberi şefkat ve merhametinden azaba uğramamaları için dua edermiş. Uyarı vazifesi gereği kapılarına gidip defalarca doğru yola, Allah'ın yoluna davet edermiş.

Tarihe bir göz atıldığında insanlar ifsada başladıklarında hep bir kurtarıcı ile Allah kullarının doğru yola girmelerine tekrar imkan sağlamış. Buna vesile olanların öncüleri peygamberler olmuş.

İnsanoğlu yaratıldığı günden itibaren çok da vakit geçmiş olmamasına rağmen Nuh Peygamber çağında tüm insanlık öyle bir azmış ki, azap olarak gelen tufan neticesinde yeryüzü sulara gark olmuş. Tüm inançlı insanlar ve yeryüzünde yaşayan hayvanlardan birer çift, Nuh Peygamber'in yaptığı gemiye binmişler ve tufandan, yani azaptan korunmuşlar.

Yaşanan tufan hadisesiyle yeryüzünde inanmayan, kafir olan hiç kimseyi bırakmamış Yüce Yaratan.

Laf arasında bir de okullarımızda şu çocukluğumuzda bize öğretilen, eğitim olarak verilmeli, çok da faydalı olur kanımca.

"Adem Peygamber çiftçiliğin piri, terzilerin terzisi İdris (a.s.),  İlk gemiyi yapan Nuh (a.s.), cömertlerin cömerdi İbrahim (a.s.),  İlk saati bulan Yusuf (a.s.),  demiri işleyen Davut (a.s.),  mimarların piri Süleyman (a.s.),  marangozların ustası Zekeriya (a.s.),  baraj ustası Zulkarneyn (a.s.),  doktorların hası Lokman (a.s.),    ..." gibi derlemelerle insanlığa ilim irfan meslek ve medeniyetin gerçek önderlerinin öğretilmesi gerekli.

Dedik ya Nuh Peygamber zamanında tufandan sonra yeryüzünde bir tek inanmayan, tek kafir kalmadı. Çağımızda yaşayanlar olarak Nuh Peygamber'e ve getirdiği dine inanmış ataların soyundan gelmekteyiz, hepimiz.

Hiç kafir kalmamış bir dünyadan günümüz dünyasını uzun uzun düşünmek lazım gelir.

İnançsızların yaptıklarından dolayı da üzülmemek gerekir. Önemli olan inananlar ne yapıyor?

Şimdi bir salonda konferans veriliyor diyelim. O esnada birden elektrik kesiliyor. Salondaki topluluk elektrik gelsin diye sürekli dua etse hatta, "Allah elektriği kesene lanet etsin" diye beddua okusa elektrik gelir mi? -Gelmez! Ya ne olacak. Salondan birisi kalkacak elektrik şalterine bakacak elektriği birisi kesmiş şalterin başında bekliyor. O salondan kalkan kişi elektriği kesenin kolunu bükecek, indirdiği şalteri kaldıracak ve elektrik gelecek!

Adem Peygamber zamanında da Nuh Peygamber çağında da günümüzde de menfaatleri için ifsat düzeni kuranlar-kurmaya çalışanlar, kendi ifsat düzenlerini yok etmek isteyenlere çeşitli oyunlar-hileler-engellemeler yaparlar elbette. Bunlar vardı, var olacaktır. İfsat düzeni nasıl yok edilmeli? Gökten şimşek çaktığında mı yok olacak, dua veya beddua etmek yeterli mi, yoksa fiili çalışma mı yapılmalı?

Şimdi!

Telefonumuzun ön kamerasını açıp kendimize bir soralım bakalım.

"Ben, acaba şalteri indiren kişinin kolunu büküp elektriği açabilir miyim?"

**

Gemlik'te yaşanan tatsız hadiseden dolayı Belediye Başkan Yardımcısı Zeynep Hanım'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yazımıza örnek gösterebileceğimiz bir şahsiyet olarak da Gemlik Belediye Başkanı Uğur Başkan'ı tebrik ve takdir ediyorum.

Bir daha böyle tatsızlıkların yaşanmamasını Rabbimden diliyorum.   

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.