Osmangazi Belediyesi haydi sıra sende

Orhan Bey kardeşimi ziyaret edecektim.

'Balıkçı Reşat'ın karşısında bekliyorum' dedi.

Altıparmak Caddesi'nin en gözde mevkilerindendir buluşma noktamız.

Sonra bir sokak alta indik. Elli senedir Bursa'dayım, inanın ilk kez bu sokağa geldim. Altıparmak Caddesi'nin yoğun trafiğinin aksine daha sessiz ve sakin bir sokak!

Şehrin merkezinde bir sokak!

Tüm çocuklar gibi bu sokağın çocukları da oyunu seviyor.

Oyun alanına ihtiyaç duyuyor.

Şapkacı Sokak'ta resmini gördüğünüz boş arsanın kıyısına bir iki tabure koyulmuş, sokaktaki esnaf, kendisi demlediği çay ile dostlarıyla sohbet ediyorlar.

Üç dört tabureden birisine de biz oturduk. Hal hatırdan sonra arsanın içerisindeki sağlam bir rüzgar bekleyen enkaz ev dikkatimi çekti.

Orhan Bey kardeşim bu evin etrafında çocukların oyun oynadıklarını sürekli tedirgin olduklarını ifade etti. Sonra hava karardığında uyuşturucu kullananların da burayı mekan tuttuklarından bahsetti.

Evin, insanın içini ürperten bir hali var gerçekten.

Biz çaylarımızı yudumlarken Orhan Bey kardeşim, anlatmaya devam ediyordu.

Bu arsanın aslında bir elden geçirilerek, çocukların ve çevredeki halkın kullanabileceği güzel bir mekan yapılabileceğinden bahsetti.

Sıkıntıyı yüreğinde hisseden, adeta mahallenin sesi olmaya çalışan Orhan bey kardeşimin anlattıklarını dinledim ve bu konuda atılacak adıma bir katkım olsun istedim.

Neticede geleceğimiz olan çocuklarımız için atılacak bir adım bizi yormaz dedim.

Osmangazi Belediyesi sınırları içerisinde bulunan Şehabettin Paşa Mahallesi'ndeki Şapkacı Sokak'ta bulunan metruk binanın yıkılıp güzelce bir düzledikten sonra yüksek binaların arasında kalmış arsaya çocuk parkı ve bir iki bank koymak belediyeye zor olmasa gerek.

Osmangazi ilçemizin en önemli bölgelerinden Altıparmak Caddesi'nin bir sokak altındaki metruk bina, böylece semt sakinlerini artık tedirgin etmeyecektir.

Bir hikaye var bilirsiniz!

Yolun ortasındaki taş hikayesi. Birisi taşı görüyor, yetkililere söylüyor, yetkililer taşı koyanı görüp ceza kesmeyi kafasına koymuş, bazı yetkililer de amirlerine iletmeyi uygun görmüş, iş kadıya, oradan sultana kadar uzuyor, biz uzatmayalım en sonunda bir garip 'yahu şu taşı yolun ortasından kaldırayım da sevabına nail olayım' deyip kolları sıvayıp taşı yoldan kaldırmış.

Şapkacı Sokak'taki kaldırılacak taşın altından hikayenin sonundaki gibi altın çıkmayacak ama, olası büyük bir kazanın önlemi alınacak belki de!

Hiç bir çocuğumuz enkaz altında kalmasın Allah muhafaza! Sözün doğrusu bu risk var.

Bizimkisi de bu misal!

Taşın bir ucundan Orhan Tütüncü Bey kardeşim tutmuş, bir ucundan biz. Yani bir ucundan da Osmangazi Belediyesi tutar herhalde.