Kininizle yok olun emi

Fransız dergisine sesleniyorum.

Charlie Hebdo!

Ve aynı zihniyettekilere!

İslam inancına düşman olanlara!

Biz aynı düşmanlığı yapmıyoruz, yapamıyoruz.

Çünkü bütün peygamberler yeryüzünde İslam Peygamberi olarak görevlendirildi.

Hz. Adem peygamber ile Hz. Muhammed peygamberimiz ve ikisinin arasında gelmiş geçmiş tüm peygamberler 'İslam Peygamberi'dir. Dualarımızı da bu minvalde yapıyoruz zaten.

Nüfus müdürlüklerine bakın, İsa-Musa isimlerinin Paris'ten çok İstanbul'da Bursa'da olduğunu göreceksiniz.

2015 yılında güruh derginin hadsizce yaptığı yayınla başlamıştı her şey. İki gün önce duruşmanın görüleceği gün dergi hakaret içeren yayınlarını tekrar yaptı.

Burası aslında çok enteresan!

Söz konusu güruh dergi haftalık çıkıyor ve duruşma günü derginin çıktığı çarşamba gününe verilmiş.

İlgi çekici değil mi?

Çarşamba günü güruh ve necis dergi hadsizliğini tekrarladı. Vazgeçmeyeceğini ortaya koydu.

Fransız yöneticiler de açıkça ve gizliden ülkesinde İslam düşmanlığı yaparak yayınına devam eden dergiyi sahiplendi.

Yani İslam düşmanlığını destekledi.

Peki Müslüman ülkelerin yöneticileri ne yaptı?

En şiddetli biçimde kınadılar.

Çok kötü kınadılar!..

Size bir örnek vereyim.

Söz konusu saldırıyı yıllar önce rahmetli Ecevit, başbakan iken de batılılar tekrar etmişti.

Aynı kişi 2005 yılında da tekrar bazı girişimlerde bulunmuştu.

İlk yaptığında yazın Temmuz sıcağında Danimarka malları gümrükten ülkemize alınmayıp yaklaşık bir ay bekletilmişti. Danimarka basınına yansıyan konu O ülkede kargaşalara neden olmuştu. Çünkü Danimarka malı çikolatalar beklemeden dolayı çöpe atılmıştı. Bu olay sonrası Danimarka Polisi karikatüristin evini koruma altına almak zorunda kalmıştı.

Çünkü Danimarkalı halk sokağa dökülüp karikatüristin evini taşlamaya başlamıştı.

Danimarkalı halkın tepkisi oldukça dikkat çekiciydi. İşsiz ve aç kalmaktan korkan halk tepkisini göstermişti.

Bizim medyamızda ise bu olaya çok yer verilmedi.

Farklı bir siyasi görüşte olmamıza rağmen rahmetli Ecevit takdir edilecek bir iş yapmıştı. Veya devlet siyaseti gereği böyle bir adım atılmıştı.

Açıkçası şimdi de hükümetimizden böylesi bir adım beklenirdi. Rahmetli Ecevit öyle bir adım attıysa, şimdiki hükümetten kınamanın daha fazlası gelmeliydi.

Ecdadımız bir mektupla 70 yıl bir tiyatroyu yasaklamıştı, hatırlarsınız.

Şimdi neden yapılmasın!

Bir diğer konu ise, Fransa Milli Takımları'nda forma giyen Müslümanlar!

Din kardeşlerimizden de bir tepki gelmeliydi. Fransa'ya dünya kupasını kazandıran Zidane bir Müslüman biliyorsunuz. Müslüman sporcular olmasaydı dünya şampiyonluğunu rüyalarında göremeyecekleri aşikar.

Sadece futbol değil, birçok branşta Müslümanlar başı çekiyor.

Konu dönüp dolaşıp bir İslam Birliği kurulmasının önemine geliyor.

İslam Birliği olsaydı, kendi para birimini basıp, İslam Ordusu kurulmuş olsaydı, yazım çok gereksiz bir yazı olacaktı.

İslam Birliği kurulsun da varsın benim yazım gereksiz olsun.