Başarı duasındayım

Irak'la başlayan, bu gün Suriye ile devam eden orta doğunun keşmekeşliği sürüyor.

Halkın anlayacağı dilde konular açık değil. Sanki süreçte ABD ve İsrail'in istekleri bir bir gerçekleşiyor.

Ateşkes, duraklama sürecinde bile şehitler vermeye devam ettik.

ÖSO, Türk ordusunun önünde ilerliyor, yoksa şehit sayımız daha fazla olacak.

Süreçte bir ABD bir de Rusya ile masaya oturuldu.

Biz ABD heyetini nerede karşıladık, Rusya bizi nerede karşıladı? Aslında diplomatik dille iş buradan anlaşılır. Cumhurbaşkanımız kendi makamına ABD heyetini ortak etti. Rusya ise 10 metrekare bir odaya hapsetti görüşmeleri.

Sayın Kılıçdaroğlu'na kızıyorsunuz ama adam doğruyu söyledi. Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir. Sayın cumhurbaşkanımızın makamına eş nasıl oturturuz ABD heyetini?

Elde edilen başarı için masaya oturduğumuz mekanları karşılaştırırsak az çok bir done sahibi olunabilir.

Oysa bizim Müslüman ülke ile olan sorunumuz Hans'ı Putin'i, Trump'ı ilgilendirmez. Biz Suriye ile dostluk maçı yapmadık mı? Liderler ailecek birlikte tatile çıkmadılar mı?

Ne oldu da böyle olundu?

Suriye sınırımızdaki mayınların temizlenmesiyle başlayan yanlışlıklara devam edildi. Yıllardır o mayınlar sınırımız için tehditlere en güzel dur işaretiydi.

O bölgeye konuşlandırılmış teröristleri temizlemesi için, PKK'lıları sınırımızdan devlet erkanı ile davul zurna ile biz göndermedik mi?

Yapılan yanlışı doğrultmak kahraman Türk ordumuza düştü. İki üç nesil öncesine kadar dedelerimizin askerlik için gittikleri topraklar zaten bizimdi.   

Mehmetçiğimiz cephede imanlı şanlı geçmişiyle, halkımızın duaları ile tarihte olduğu gibi bir başarı elde etti. Masaya oturmadan önce elin ne kadar güçlü olursa kazancın da o derece başarılı olur.

Mesela Kıbrıs Barış Harekatı'nda keşke tüm Kıbrıs toprakları Mehmetçiğimiz tarafından kontrol altına alınsaydı masada çok daha farklı olabilirdi. Böyle yapmalıyız çünkü biz merhamet sahibiyiz ama kimse bize merhamet etmez, etmiyor da.

Şanlı ordumuz Barış Pınarı Harekatı'nda hücum emri verildiğinde tüm dünyaya geçmişinden bir şey eksilmediğini gösterdik. Tüm düşmanlarımız tedirgin oldu. Aslında sahaya inildiğinde nasıl ki 6. Filo tehditleri karşısında biz Kıbrıs'a harekatı başlattığımızda yerinde buz kesildiyse, zamanın Rusya'sının pabuç gibi dili tutulduysa Suriye sınırımızda da böyle oldu. 

Ancak çeşitli bakanların ve cumhurbaşkanımızın yakınındaki isimlerin açıklamaları çelişkiliydi.

Mesela, sayın Numan Kurtulmuş'un "harekatta ABD'ye bilgi verilerek" adım atıldığını söylemesi kafaları karıştırdı.

En kötü anlaşma en basit savaştan iyidir. Şimdi artık siyasi uzlaşmalarda lehimize adımlar atılması duasındayız. Bölgede yapılmış yanlışlar düzeltilmeli. Bu yanlışlar düzeltilirken de Müslümanlar problemine kendileri çözüm üretmeli. Rahmetli merhum başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız ne diyordu, "siz beni hiç zalimlerle kol kola kucaklaşırken gördünüz mü?" Kendisi örnek alınmalı.

Atalarımız "domuzdan post gavurdan dost olmaz" demişler.

**