Tribünler güzel futbol bekliyor

Merhabalar...

Bugün itibariyle, bu sütunlardan her hafta Bursa'da spordaki son gelişmeleri analiz edeceğim.

Öncelikle...

Bu şehrin çocuğu olarak, Yeşil-beyaz renklere gönül veren taraftarlardan biri olduğumu belirtmek isterim.

30 yılı geride bıraktığım tribün serüvenime, 6 yaşındaki oğlumla devam ediyorum.

Henüz küçük yaşlarda; Bursaspor camiasının büyüklüğünü, taraftarının armaya bağlılığını, sevinmek için sevmediğimizi kısacası bu şehrin takımını tutmanın ne anlama geldiğini stadımızda görmesi onu iyi bir Bursasporlu yapacaktır.

Gönül ister ki oğlumu; Süper Lig'de İstanbul kulüplerini darmadağın eden günlerimizdeki coşkulu havayla tanıştırsaydım.

Elbet o günler de gelecek.

Ama ne zaman?

İşte bu konuda şu günlerde taraftarın aklında büyük soru işaretleri var.

Transfer tahtasının açılmasıyla sevinen taraftarlar, ilk üç haftada elde edilen 1 puanla karamsarlık rüzgarının uğultusunu zihninde hissetmeye başladı.

Henüz ligin başında taraftarı umutsuzluğa sevk eden nokta ise alınan başarısız sonuçlar asla değil.

Asıl sorun, takımın oynadığı isteksiz ve verimsiz futbol.

Bursaspor hem rakip kaleye gitmekte zorlanıyor, hem de kolay gol yiyor.

Yani ne atabiliyor ne de tutabiliyor!

Bilindiği üzere;

İlk hafta alınan Adanaspor beraberliği sonrası, Mustafa Er'in istifa kararıyla sarsılan Yeşil-beyazlılar'da takımın başına Fatih Tekke getirildi.

Bu tercihin isabetli bir karar olduğu kanısındayım.

Gerek ülkemizde gerekse yurtdışında üst düzey kulüplerde şampiyonluk hedefiyle top koşturan Fatih Tekke, camiaya unuttuğu başarılı günleri hatırlatacaktır.

Yeter ki biraz sabredelim.

Zaten şu andan itibaren sabırdan başka çaremiz de yok.

***

Diğer taraftan...

Şehrin ve takımla kenetlenmesi adına futbolcuların da bir hamle yapması şart.

İlk haftalarda alınan başarısız sonuçlar ve etkisiz futbol, bilet satışlarını bile etkiledi.

Önümüzdeki haftalarda oynanacak heyecan verici futbolla, taraftar tekrar Süper Lig hedefine kilitlenir ve takımından desteğini esirgemez.

***

Bu arada Bursaspor 2. Başkanı Emin Adanur, dün attığı twit ile Mustafa Er'in istifa sürecine dair günah çıkardı.

Adanur mesajında şu ifadeleri kullandı:

"İlk maçtan sonra twit atmam hataydı. Kurduğum cümleler değil ama o anki atmosferde yapmamalıydım. Fakat ilk maçım ve ilk heyecanımdı çok uzun süre ciddi emek vermiştim, inanılmaz derecede üzdü sonuç beni, düşüncesizlik ve tecrübesizliğime verin."

Gerçekten de Sayın Başkan, sosyal medya hesabından daha önce görülmemiş şekilde taraftarla samimi bir iletişim kuruyor.

Her ne kadar bu tarz sevimli ve sıcak gelse de bazı eksileri yok değil...

Şahsen, Mustafa Er'in bir şekilde takımdan ayrılmayı daha lig başlamadan önce düşündüğü kanısındayım.

Madem transferler istediği gibi yapılmıyordu, Mustafa Er niye tepkisini sezon başlamadan koymadı?

Hal böyle iken,

Adanur'un Er'in istifası konusunda tüm sorumluluğu yüklenmesi, ileride kendisini yıpratan bir unsur olarak karşısına çıkacaktır.