Gluten tehlikesi

Son elli yılın en büyük hastalıkları arasında kabul edilen çölyak hastalığından haberiniz var mı?

Sanırım birçoğumuz halen bunun ne olduğunu bilmiyoruz...  Gluten proteinine mahkum edilmiş bir yaşam biçiminde zorluklar yaşayan insanlar ve beslenmek için türlü türlü zahmetlere girip yine de tam anlamıyla kendilerini koruyamayan ev dışında beslenemeyen ve gelişi güzel beslenirse komalık olan bir sürü çölyak hastası var. Her 300 kişiden birinde bu tehlikeli hastalığın bulunma riski de var.

Bu yazıda aslında vurgulamak istediğim konu yine aşçıları ilgilendiriyor.

Sizi ziyaret eden çölyak hastası bir bireyin hazırlamış olduğunuz menüde seçim yapabilme şansı var mı? Yok maalesef! Çünkü glutensiz bir menü hazırlayacak düzeyde ne aşçımız var ne de bu bilinçte olan bir işletmemiz. Aslında çölyak hastalarının en çok istediği kolaylıklardan biri bu. Bir restorana gittiğinde diğer insanlar yemek yerken kendisinin aç kalmaması.

Peki, restoran işletmelerine ve aşçılarına düşen görev ne dersiniz?

Öncelikle çölyak hastalığı için bir araştırma yapmak ve bu insanların nelerle beslendiğini tespit etmek. Daha sonra bu ürünlerin tedarikçi firmaları ile iletişim sağlamak ve ürünler hakkında bilgiler toplamak. Ardından iyi bir şeften yardım veya danışmanlık alarak menülerinin bir köşesine çölyak hastaları için 4-5 kalemden oluşan bir glutensiz yemekler köşesi ayırmak.

İşte bu kadar basit...

Dernek olarak, dölyak farkındalığı için kısa süre sonra Bursa'daki bütün gıda işletmelerini ve aşçı kardeşlerimizi davet edeceğimiz bir sempozyum planımızda mevcut.

Biraz da gluten proteinden bahsetmek istiyorum.  Daha çok tahıllı gıdaların nişastaları alındıktan sonra geri kalan yapışkan madde olarak kalan bir protein çeşidi. Çölyak hastalarının kabusu olan bu protein sadece çölyak hastalığı için değil vücudumuzdaki biçok ağrının ve hastalığın da sebebi. Üretici firmaların sadece birkaçı bu hastalığı dikkate alıp ürünler geliştiriyor ve maalesef bu sayı yeterli değil. Daha fazla yerli firmanın farkındalık yaratması gerekiyor. Çünkü piyasada satılan ürünlerin yarısından fazlası yabancı markalardan oluşan ürünler.

Çağımızın en büyük hastalıklarından olan bu rahatsızlık için bütün şef arkadaşlarımın farkındalık yaratarak sosyal medya hesaplarından da glutensiz tarifler paylaşıp, geliştirip bu hastalara yardımcı olmaları gerekiyor. Ben yemek yaptığım bir TV programında bir hafta boyunca glutensiz yemekler pişirdim ve çok olumlu tepkiler aldım.

Demem o ki...

Her 300 kişiden birinde rastlanan bu hastalık, yapay gıdalar ve GDO yüklü ürünler tükettikçe önümüzdeki yıllarda daha fazla önümüze çıkacaktır ve bizim çocuklarımızın da bu hastalığa yakalanma riski oldukça artacaktır. Çölyak hastalarına özel pratik bir tarifim var.

KİNOALI ÇİKOLATALI KURABİYE

MALZEMELER

1 su bardağı kinoa

1/3 su bardağı haşhaş tohumu

1/3 su bardağı dövülmüş badem

1 adet muz

3 yemek kaşığı kakao

1 tatlı kaşığı tarçın

2 yemek kaşığı bal

100 gr bitter çikolata

HAZIRLANIŞI

Öncelikle 1 su bardağı kinoa'yı yarım su bardağı suda haşlayarak bütün suyunu çekmesini sağlayalım. Daha sonra çikolata dışındaki bütün malzemeleri karıştırıp yapışkan bir hamur elde edelim. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarladıktan sonra yağlı kağıt serdiğimiz bir fırın tepsisine dizelim. 180 derece fırında 30 dakika pişirdikten sonra benmari usülü erittiğimiz çikolataya bir tarafını bandırıp servis edelim.