Bu bir bomba ihbarıdır

Bu ürkütücü başlığı doğuran sebep her gün evimize aldığımız tavuk ve yumurtadan doğuyor... Yani günümüzün en popüler yiyeceklerinden olan modern zehirler... Ünlü markaların bütün AVM'lere yerleştiği ve bir sürü skandal yaşamamıza rağmen bu kaplamalı ya da kızartılmış tavukları korkusuzca tüketmemiz ne tuhaf değil mi?

Ülkemizde faaliyet gösteren 19 tavukçuluk şirketine ya da markasına sağlık bakanlığı tarafından soruşturma açılmış. Aynı yöneticiler değil mi sadece tavukçuluk sektöründe kullanılması için 240 çeşit farklı GDO'lu yemin Türkiye'ye girişine izin veren? Bu da göstermelik bir soruşturma ya da bir tür kendini aklama projesi gibi duruyor. Ancak biz zehirlenmeye devam edeceğiz!..

Çünkü biz tükettikçe onlar üretmeye ve ülkemizin yemek kültürü ile alay etmeye devam edecekler.

Peki, en acımasız olanı size anlatayım...

Zaten çok kısa sürede bir sürü zehir ile büyütülen tavukların market raflarına birer zehir bombası

olarak gelmesi yetmiyormuş gibi bir de tarihi geçen tavukların iadesi sonucu çeşitli ilaçlar kullanılıp

kokularından arındırılıp hazır tavuk döner üreten firmalara satıldıktan sonra tekrar midemize dönmesi acımasızca...

Yani yine bu kontrolü sağlamak bizim elimizde!

İnsanların sağlığı ile korkusuzca oynayanlara vereceğimiz en büyük ders onlara para kazandırmamak olacaktır. Böyle olunca onlar üretemeyecek ve tavukçuluk endüstriyel kimliğinden kurtulup kendi özüne dönecektir. Peki, ne oldu da bu duruma geldik? Eskilerde yol köşelerinde satılan canlı serbest gezen köy tavuklarını alıp evde annelerimiz hazırlardı ve muhteşem lezzetli tavuklar yerdik.

Peki, kim bozdu bu kültürü?

Tabii ki biz bozduk bakın anlatayım...

Son 5 yılda tavuk yemlerinde kullanılsın diye kaç ton soya ithal edildi biliyor musunuz ya da bu soyaların ne kadarı GDO'lu idi merak ediyor muyuz hiç? Belki çoğumuzun bundan haberi bile yok?

Peki, bir endüstriyel tavuğun doğup büyüdüğü alanın bir A4 dosya kağıdından daha küçük olduğunu biliyor musunuz?

Bana sorduğunuzu duyar gibiyim ama bana sormayın tavukçuluk endüstrisine sorun ki yemek kültürümüzü ve sağlığımızı hep beraber koruyalım.

Aslında sorgulamak zorundayız çünkü merak edilen endüstriyel tavukçuluğun daha ne kadar para kazanıp faaliyet göstereceği değil bizim daha ne kadar zehirleneceğimizdir. Anlayacağınız artık bomba patlamak üzere siper almamızda fayda var...

VİŞNELİ VE KAKAOLU ISLAK KEK

MALZEMELER

3 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

1,5 su bardağı süt

1 çay bardağı ayçiçek yağı

4 yemek kaşığı kakao

1 paket vanilya

2,5 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

1su bardağı vişne

Pudra şekeri

HAZIRLANIŞI

Öncelikle yumurta ve şekeri bir mikser yardımı ile iyice çırpalım ve renginin açılmasını sağlayalım.

Ardından sütü, sıvı yağı ve vanilini ekleyelim çırpmaya devam edelim. Ardından kakaoyu ekleyip un ile kabartma tozunu bir kapta karıştırıp eleyerek karışıma ekleyelim ve homojen olana kadar düşük devirde çırpmaya devam edelim. Bu karışımdan bir buçuk su bardağı ayırıp geri kalanını bir cam tepsiyi yağladıktan sonra dökelim. 180 derece önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dakika pişirelim. Çıkardıktan sonra bir kürdan yardımı ile kekimizin her yerine delikler açalım ve ayırdığımız kakaolu harcı kekin üzerine dökelim iyice çekmesini bekleyip üzerine vişne tanelerini koyarak pudra şekerini serpiştirelim ve dilimler halinde servis edelim afiyet olsun.