Artık zehirlenmeyelim

Yıllardır hepimizin aklındaki soru bal ve tereyağının doğal olup olmadığıdır. Hep almaktan korkarız ya da doğalını bulunca paramız yetmez.

Baldaki ve tereyağındaki hilelerin boyutu o kadar yükselmiş durumdaki neredeyse kimsenin farkında olmadan yediği yağların belki çoğu margarindi ya da tükettiğimiz balın şeker şurubundan üretildiğini anlamamız için bal tadım uzmanı olmamız gerekiyordu.

Size vereceğim bir iki püf nokta ile gerçek tereyağını ve balı anlamanız çok kolay.

Tereyağını alığ bir kaba koyun ve oda sıcaklığında bekletin. Eğer tereyağı kalıp yapısını bozmadan sadece yumuşuyorsa o yağ hakiki bir tereyağıdır. Eğer koyduğunuz kaba sıvı yağ gibi madde oluşuyorsa o yağı yemeyin. Bir de bir kabın içersine su koyarak bir miktar tereyağını bu su içersinde çırpmaya çalışın eğer eriyip su ile tamamen homojen oluyorsa bu yağ gerçek bir tereyağıdır.

Parça parça dağılıyorsa margarin yiyorsunuz demektir.

Peki, gerçek balın içersinde neler olduğunu nerden bileceksiniz

İşte bal bu ülkede en çok hileye uğrayan gıda maddesi.

Neden diyeceksiniz?

Bal yapan arıların bizim ülkemizi beğenmedikleri ve artık çiçeklere konmadıkları ve bu çiçeklerden faydalanamadıkları için bal üretemedikleri uzmanlar tarafından kanıtlanmış durumda.

Çünkü artık ülkemizin belirli yerlerinde değil maalesef bütün yaşam ve doğal alanlara fabrikalar yerleşmiş durumda haliyle fabrikaların zehirli dumanlarından çiçeklerin zarar görmesi olağan. Bu yüzden arıların bal üretemedikleri gözlemlendi. Peki bu bal nasıl üretiliyor. Marketlerde satılan top keklerin arılara yedirildiğini biliyormusunuz?

Evet, maalesef arılara çeşitli şeker oranı yüksek yapay gıdalar yedirilip bal üretmeleri sağlanıyor.

Bununla kalsalar çok şanslıyız.

Çünkü arıları olmadan bal üreten onlarca marka var.

Şeker şurubundan ve yapay bal aromalarından bal üretenlere verilen izinlerde ve yapılmayan denetimlerde bizim sağlığımızın kimsenin umurunda olmadığının kanıtıdır.

Peki, bu balların doğal mı yoksa şeker şuruplu yapay ballarmı olduğunu nasıl anlarız.

Bir kaseye balı koyun ve bir parça ekmeği balın içine bırakın. Eğer ekmek hızlıca ıslanıyorsa bu bal şeker şurubundan yapılmış demektir.

Eğer 3-4 dakika içinde dahada sertleşiyorsa gönül rahatlığı ile yiyebilirsiniz demektir.

Bir kağıt parçasına bal sürün ve yine bir kağıt parçasını üzerine kapatın eğer hızlı bir şekilde kağıt ıslanıyorsa bu baldan uzak durun. Eğer ıslanması uzun zaman alıyorsa rahatlıkla tüketebilirsiniz.

Artık ayıların bile bal yemediği kanıtlanan bir ülkemiz var. Bu ekolojik yaşamın en harika ürünleri olan bal ve tereyağınında çeşitli hilelere karışmış olması ne üzücü değilmi.

Bizim bu ürünleri ısrarla tüketiyor olmamızda, hileli üretimi devam ettirenlere destek olmaktan başka bir işe yaramıyor maalesef.

Bursa mutfağının mihenk taşlarından olan kestanenin saray kebabını denemeye ne dersiniz.

KESTANE KEBABI

MALZEMELER

400 gr orta yağlı kuzu kıyma

500 gr bursa kestanesi

½ orta boy soğan

2 diş sarımsak

1 adet nar

Tuz

Karabiber

Zeytinyağı

HAZIRLANIŞI

Öncelikle soğanları ince ince kıyıp tuz ve karabiber ile kıymanın içine karıştırıp bir harç elde edelim.

Kestaneleri bir tencerede bıçak yardımı ile çizerek haşlayıp daha sonra kabuklarını soyalım.

Bir fırın tepsine büyük misket halinde yuvarladığımız köfteleri sırasıyla bir kestane bir köfte halinde dizelim. Nar tanelerini üzerlerine serpiştirip zeytinyağını ıslatacak şekilde dökelim. 200 derece fırında 35 dakika pişirdikten sonra servis edelim afiyet olsun.