Literatürde yeni bir kavram: Sevgi kontrolü

Yaşamımızda her şey bir ölçü üzerine kuruludur. Yaşadığımız olaylar, fikirlerimiz, sözlerimiz hatta duygularımız da bu ölçüye dahildir.

Ne var ki bazı zamanlarda duygularımıza doğru yönü veremeyebiliyoruz.

Konu ile ilgili araştırmalarım sonucu öğrendim ki 2020 yılında Türkiye’de ilk defa literatüre giren bir kuram kapsamında sevgi kontrolü konferansı verilmiş.

Psikoloji alanında öfke kontrolü tabirine tanıdığız; fakat bir o kadar sevgi kontrolüne de değinmeliyiz.

Zira haddini aşan her duygu insana zarar verir. Yaradılış olarak her konuda ince bir denge içinde olan bizler, tüm davranışlarımızda bu dengeyi sağlamalıyız.

‘Sevgi de ölçü olur mu? ‘ Diyeceksiniz…

Çiçeğinizi her saat sular mısınız?  Hayır değil mi? O halde gereğinden fazla yapılan her iyilik, bir gün mutlaka olumsuz sonuçlanır.

Muhatabınız her kimse, yoğun bir biçimde aktardığınız ilgi bir gün adresini şaşıracaktır. Hem karşınızdaki kişi için hem sizin için…

Bir yanılgı olarak masum görünen bu duygunun ölçüsünü doğru belirlemekte yarar var.

Sağlıklı ilişkiler sürdürebilmek adına kişi kendine dur diyebilmeli.

İlişkilerimizde sorun yaşadığımızda, fazla sevdim o yüzden böyle oldu deriz. Peki verilen değerin ayarını tutturamayanın hiç mi suçu yok? Hayatta bir alma verme yasası mevcut.  Bu yasaya istisnasız özen göstermelisiniz. Vermek her ne kadar takdir edilesi bir davranış biçimi olsa da bir zaman sonra tek taraflı alışveriş kişiyi rahatsız edecektir.

Velhasıl sevgili okurlarım, sevgide de sınır vardır.

Hayatımızda sınırlarımızı koruyabildiğimiz kadar kendimiziz…  Kendiniz kalabilmeniz dileğiyle… Hoşça kalın…