Hayattan bize bir sarı kart

Geçen gün havayı güzel bulmuşken 9 yaşındaki yeğenimle sokakta biraz zaman geçirdik. Biraz dolaştıktan sonra topu almak için evimizin kapısına yöneldim. Arkama döndüm baktım ki iki tane tatlı mı tatlı çocuk yeğenimle futbol oynamak istiyor. Cevabı asıl muhatabına bırakıp onları izlemek için kenara çekildim. Kısa bir selamlaşmadan sonra birbirlerini hemen onayladılar.

Dedim: ÖNYARGI yok.

Bir süre oyun oynadıktan sonra bazı anlaşmazlıklar çıktı haliyle. Birçok bakış açısının olduğu bir grupta olmaması mümkün değildi zaten. Oyun bu aykırılıklar, haksızlıklar tabii olacak. Bir ara grup da oyun da dağıldı. Ben ise o esnada sessizce bir hikâyeyi okur gibi dikkatle ve merakla izliyordum minikleri. Çok geçmeden konuyu konuşup orta yolu bulup toparlandılar yeniden.

Dedim: VAZGEÇMEK YOK.

Kısa sürede yeni oyun arkadaşları da dâhil oldu oyuna. Kimileri dinlendi, kimileri eklendi…
Onlar böyle tatlı tatlı gayet hararetli bir şekilde oyunlarını oynarken okul çıkışı olması sebebiyle mahallede bir kalabalık oluştu. Tam o sırada dikkatimden kaçmış olmalı ki top ortadan kaybolmuş. Bizimkiler olaya anlam vermeye çalışırken çok geçmeden biz yetişkinlerin ilk aklına gelen neden benim de aklıma geldi. ‘Kesin birisinin önüne düşmüştür beğenip alıp oynamıştır.’ Bu fikrin aksine her birinin kendine göre haklı bir sebebi vardı. Birisi almıştır diyen de oldu; top çok sertti ve zıplama gücü oldukça fazlaydı caddeye kaçmıştır tahmininde bulunan da…

Dedim: BİRDEN FAZLA İHTİMALE YER VAR.

Topun artık olmamasından dolayı malum oyun da sona ermiş oldu. Haliyle bir durgunluk meydana geldi. Tam, olur böyle şeyler bizim de çocukken çok topumuz kaçardı gibi yetişkin tesellisi verecekken bir baktım ki sonra görüşürüz nezdinde vedalaşıp dağıldılar. Sonra ne mi oldu? Eve döndüğümüzde yeğenim yapmaktan mutlu olduğu başka bir aktiviteye başladı. Diğerleri ise aralarında kısa sürede başka bir oyun kurdular. Ve gayet mutluydular…

Dedim: DEVAM ETMEK İÇİN HER ZAMAN YENİ YOLLAR VAR.

Size kısa bir oyun hikâyesi anlattım. Fakat zannımca, bu oyunda çıkarımda bulunacak çok ders vardı. Belki hayatımızda olan değişimlere, yeniliklere, zorluklara bir çocuk gözünden bakmayı denemeliyiz.
Daha sonrasını düşünmeden tüm şeffaflığıyla…