Hava Durumu

Bir metro yolculuğu iki vaka

Yazının Giriş Tarihi: 30.12.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.12.2021 01:16

Geçen gün metro ile yolculuk yapıyordum. İçeri en fazla 15 yaşlarında bir grup genç girdi. Hep bir ağızdan oldukça yüksek bir ses tonuyla konuşmaya başladılar. O sırada fark ettim ki gözüme çarpan tüm yolcular pür dikkat gençlere bakıyordu. Fakat öyle sıradan bir bakış değil, buram buram yargı kokan bir bakış… Yolcular ile gençler arasında bu sözsüz iletişim sandığımdan epey uzun sürdü.

Ne var ki benim asıl dikkatimi çeken, yüksek sesle kulağıma gelen sözcüklerdense, suskunluğun ardındaki keskin sözlerdi. Kim bilir o âna şahit olan herkes içindeki ahlak kitabına uygun birkaç cümle sarfetmiştir muhakkak.

Tam o sırada orta yaşlarda bir kadın söylenerek ayağa kalktı. Tabi bakışlar ona çevrildi. Meğer kızgınlığının sebebinin, yer verilmesi gerektiğini düşündüğü amcaya yanında oturan gencin değil de kendisinin yer vermesi olduğunu sonradan öğrendik.

Aile terbiyesi önemli gibi bir cümleyle bir giriş yaptı konuşmasına. İşin garip kısmı ise diğer yolcular onun terbiye dersini desteklediler. Bu söylenme hali de fazlasıyla uzun sürdü.

Gülsem mi, ağlasam mı diye şaşırdığım bu tiyatral olaya bakarken içimden dedim ki: “Kendi kararlarımızla meşgul olmamız gerekirken neden sürekli yargı dağıtma peşindeyiz? Yerinde yapılmasının doğru olduğunu düşündüğümüz davranışı biz yaptığımızda neden yapmayanlar ile ilgileniyoruz?”

Kendimizce yanlış olduğu düşüncesine vardığımız durumlar ile karşılaşınca neden o delici bakışlarımız ile anlamsız ders vermeye çalışıyoruz?

Orada bulunan genç arkadaşım hasta olabilir, yorgun olabilir veyahut keyfi olmayabilir. İnsan, bu fevrilik ile yapılan iyiliği zedelemeye değdi mi diyor? Toplum olarak gelecek nesli bu tutum ile şekillendireceğimizi düşünüyorsak eğer çok yanılıyoruz. Çocuklarımızı, çevremizde temas içinde olduğumuz gençleri, ahlak bekçisi misali rencide ederek doğruya yönlendiremeyiz. En iyi örnek olma hali, yapılan eylemdir. Doğruyu mu öğretmek amacımız? O halde öfkemiz ile değil tüm hoşgörümüz ile bu doğruyu göstermeliyiz.Emin olun bu tavır, asıl amacımıza hizmet edecektir.
Bizler yargılayan değil, anlama niyetinde olanlardan olalım. ‘Etrafımda bana göre yanlış olan ne? ‘ Sorusundan önce ‘Bende yanlış olan ne?’ sorusunu yöneltelim kendimize. Kendimizi daha iyi hale getirdikçe, çevremizde de bu farkındalığı sağlamış olacağız.
İğnelerdense, çuvaldızı cebinden eksik etmeyenlerden olmak ümidiyle… Hoşça kalın…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.