Atatürk’ün heykelini yıkma teşebbüsü

Atatürk’ün liderliği tüm uluslarca örnek alınması ile beraber, heykeli tam 25 ülkede bulunmaktadır. Fakat ne acıdır ki kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde bu olay meydana geliyor. Biz ne zaman bu hale geldik gibi basmakalıp bir soru sormak istemiyorum; fakat yaşadığı ülkenin milli değerine yapılan bu saygısızlık neden? Biz ne zaman öğreneceğiz dini, milli konularda hassas davranmayı?  Varsayalım ki Atatürk’ün düşüncelerini, ülkemiz için yaptıklarını onaylamıyorsun; o halde kendi zihniyetinle, kendi doğruların ile şekillendirdiğindünyanda mutlu olmaya bak. Kendi doğruların ile başarılı ol da sen örnek alınasın.

Bilimde, edebiyatta, sanatta…

Hiçbir yerde görülmemiştir ki bir düşünce akımı kendinden öncekini alaşağı etsin. Her yeni düşünce fark oluşturarak, amaç edindiği kitlenin bakış yönünü değiştirmiştir.

Fakat önceden meydana gelen düşünceleri aşağılama gayesinde olmadan… Kendi yolunda…

Asıl üzerinde durmamız gereken konu: Heykelin yıkılmaya çalışılmasından daha çok, ülkece her daim birbirimizin düşüncelerini yıkmaya çalışıyor olmamız. Bu kontrolsüz haklı çıkma hırsına o kadar esir olmuş durumdayız ki kendi doğrumuzun nedenlerini dahi sorgulayamıyoruz. İki hafta önceki yazımda dediğim gibi birliğimizi fikirsel yol ile bozmak isteyenlerin oyununa gelmemeliyiz. Türk vatandaşı olarak her birimiz dini ve milli değerlerimize aynı yoldan sahip çıkmalıyız.

Bu olayda aklımın almadığı durum ise cansız bir heykel, bir insanı nasıl bu denli öfkelendirebilir? Hemen ardından cevap olarak diyorum ki: Rahatsız eden cansız heykel değil; o heykelin sahibinin fikirlerinin halen canlılığını koruyor olması.

Ne var ki kaçırılan bir nokta var: Fikirler yakılamaz ve yıkılamaz.