Hava Durumu

İnsanlığın kendine ihaneti

Yazının Giriş Tarihi: 24.03.2016 09:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.03.2016 09:16

Masal bu ya gün gelmiş adam şimşek tanrısı Zeus'a inanmış. Güneş tutulmuş, ayı lanetlemiş... Aynı adam kaplumbağa kanı içerek, dağlardan topladığı zehirli otları yiyerek hastalığı yenebileceğini sanmış...  

Kutuplarda yaşamış buzdan yapılmış heykellere tapmış. Canı yanmış ateşe tapmış.

Gün gelmiş insan silahı öğrenmiş...

Ve, 

insanlık önce kendini öldürmüş.

Aradan milyonlarca yıl geçmiş... Adam değişmiş... Giyinmiş, kuşanmış, iki dirhem bir çekirdek, plazalarda kahvaltı edip en nadir bulunan kahvelerden tadabilmiş. Hayat değişmiş; yemekler, içmekler değişmiş. Zamanında taptığı ateşle adam eti pişirmiş...

E tabii silahlar da değişmiş. Öldürebilmenin milyonlarca şeklini öğrenmiş adam.

Gücü öğrenmiş. Düşünebilirmiş, dolayısıyla da inancını çıkarına göre değiştirmiş...

***

Hakan Günday bir kitabında insanlığın ihanetinden bahseder ve şöyle der; "İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır. Ancak sadece zamanın lehine işleyen zamanla zekasının katili ve kurbanı olan insan, ölümsüzlüğün, hayatta kalmaktan geçtiğini öğrendiği için varlığında yamanamaz delikler açarak kendine tecavüz etmeyi öğrenmiştir.  Böylece insanlığın unutamayacağı ve tanık olabileceği en korkunç gösteri başlamıştır."

İnsanlığın kendine ihaneti, kendi türünü öldürmesidir... Düşünce biçimleri, diller, dinler ve kültürler zaman içinde yaşanılan yere göre değişebilir. Değişmeyen tek şey 'iyilik' ve 'kötülük' olabilir...

Biçimler, şekiller, güçler zaman içinde evrilir, aidiyeti değişir. Kötülük ya da iyilik tercihtir... Ve adam maalesef ki gücü elinde tuttuğunda kötülüğü tercih edebilendir.

Yamanamaz deliklerimiz açıldı ve kendi kendimizi ihfalimiz başladı... 

O kadar laftan sonra demem o ki bizim şu zamanlarda yaptığımız kendi kendimize ihanetimizdir...

***

Bir kitapta bir kahraman anlatıyor yine; "Bir hikayede domino teorisi vardı. Domino taşlarını bilirsin. Önce özenle dizilirler sonra tek bir fiskeyle hepsi teker teker yıkılır. Ancak hikayede domino taşlarından oluşmuş zincirin iki tarafına da aynı anda dokunuluyor. Ve zincir aynı anda iki taraftan yıkılmaya başlıyor. Zincirdeki domino taşı sayısı tek. İki uçtan birbirini yıkarak ilerleyen taşlar tam ortadaki taşın iki yanına da aynı anda çarpıyor. Ortadaki taş aynı anda, aynı güçte iki darbeyi, iki tarafından aldığı için ayakta kalıyor. Bütün yıkılmış taşların arasında tek başına duruyor."

Bizim hikayemizde domino taşları tek mi bilmem. Zaten biz de domino taşı değiliz... Ama güç ve silah mantığımız, egolarımızla paralel olduğu sürece elimizde ne insanlığımız kalıyor ne de inancımız...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.